Hemoroid Nedir?

Hemoroid (Basur) 
Hemoroid veya basur hastalığı hakkında bilinmeyenler:
Hemoroid veya basur, dünya genelinde makat bölgesine ait en sık rastlanılan yakınmadır. Makat bölgesi yakınmaları nedeni ile başvuran hastaların ortalama olarak % 50’sinde hemoroid belirlenir.
Erişkin nüfusun % 50-90’ının yaşamlarının bir döneminde hemoroid sorunu yaşadığı bildirilmektedir.
En sık olarak rastlandığı yaş grubu 45-65 yaş arasıdır. Ancak, liften fakir batılı diyet şeklinde beslenme sonucunda, hemoroid sorununa çok daha genç yaşlarda rastlandığı görülmektedir ve ender de olsa çocuklarda da hemoroid sorunu görülmektedir.
Erkeklerde kadınlara oranla 1.3 kat daha sık görülürler.
Genellikle hastalar UTANMA veya önemsememe nedeniyle doktora çok geç başvururlar.
Hemoroid hastalarının sadece % 5-10’unda ameliyat gerekir.

Hemoroid veya basur nedir?
Hemoroid veya basur günlük kullanımda; hemorroid, hamaroid, hamaroit, hamoroid, hamoroit, hamarit, hamarid, hamorit, homoroit, homoroid, homorid, homorit, hemorid, hemorit, hemoroit, hemoroyit, hamaroyit, hemeroyit, homoroyit, hemoroyid, hamaroyid, hemeroyid, homoroyid, basur, masur, basür, basül, basor, bağsur, bağsor, bahsur, mayasıl, babasıl, hemoreid, hemareid, hemareit, hemoreit, homereyit, homereyid, hemorat, homorat, homerat, hemorois, hemoroyis, hamorois, hamoroyis, hemerois, hemeroyis, homeret, homered, hemeret veya hemered olarak adlandırılmaktadır. Her sağlıklı insanda makat bölgesinde, dişli çizginin (linea dentata) hemen üzerinde yastıkçıklar bulunur ve bunlar içinde damarlar, bağ dokusu ve düz kası barındırırlar. Ancak, sürekli kabızlık veya ishal, aşırı ıkınma, yanlış tuvalet alışkanlıkları veya hamilelik nedeniyle bu yastıkçıklar hemoroid şekline dönüşür. Önceleri ise, hemoroid makat (anüs ve rektum) bölgesindeki toplar damarlarının genişlemesi veya varisi olarak tanımlanmaktaydı. Hemoroid veya basur, 50 yaş civarındaki her iki kişiden birinde belirlenir.

Hemoroid veya basur tipleri nelerdir?
Yer aldıkları bölgeye göre hemoroid veya basur iç ve dış olarak ikiye ayrılır.
Dış hemoroid (basur): Makat bölgesinin en hassas ve ağrıya duyarlı olan bölgesinde yerleşirler. Buradaki damar pıhtılaşırsa aşırı ağrılı bir şişlik oluşturlar (tromboze hemoroid).
İç hemoroid (basur): En sık rastlanan belirtisi ağrısız olarak makattan dışarıya sarkan şişliktir. Çoğunlukla hastalar tarafından dışkılama sonrasında temizlik işlemi sırasında tesadüfen fark edilirler. Bu hemoroid veya basurun dışarıya tam olarak sarkması veya fıtıklaşması ve içeri itilememesi durumunda şiddetli ağrıya neden olabilir.

Hemoroid veya basur neden olur?
Günümüzde yaygın olarak kabul gören görüşe göre hemoroidler makat etrafındaki koruma gerçekleştiren yastıkçıkların (anal cushions) bütünlüğün bozulması nedeni ile oluşur. Makat yastıkçıkları sağ ön, sağ arka ve sol yan yerleşimlidirler. Basur veya hemoroid sorunu olan kişilerde sağlıklı kişilere oranla toplar damarlar (venler) genişler, damarlarda pıhtılar oluşur (tromboz), kas ve bağ dokularında sarkmalar meydana gelir. Bazı hastalarda, bu değişikliklere ek olarak, makat kanalı içinde yer alan bağırsak yüzeyinde (alt rektum mukozası) ülserler, pıhtılaşma (tromboz) ve beslenme bozukluğu (iskemi) oluşur.

Hemoroid veya basur oluşumunu kolaylaştıran faktörler nelerdir? 
Uzun süre oturmayı gerektiren meslekler: sekreterlik, mimarlık, mühendislik, bankacılık, vb.
Bazı sporlar: vücut geliştirme, bisiklete binme, motosiklete binme, ata binme
İleri yaş
Kronik kabızlık
Kronik İshal
Dışkılama güçlüğü
Gebelik
Lohusalık
Kalıtım
Dışkılama sırasında aşırı ıkınma
Fazla laksatif (dışkı yumuşatıcı) veya lavman kullanımı
Tuvalette uzun süre oturma alışkanlığı, tuvalette kitap okuma
Hemoroid yeterli makat temizliği yapılmadığı için mi olur?
Hemoroid veya basur gelişmesinde, kişisel hijyen, taharetlenme veya makat bölgesi temizliğinin bir ilgisi olmadığı saptanmıştır.

Hemoroid (basur) bir hastalığın ön belirtisi olabilir mi?
Evet hemoroidler bazı hastalıkların ön belirtisi olabilir. Yoğun alkol tüketimi,karaciğer hastalıkları ve Hepatit B (kanla veya cinsel temasla bulaşan sarılık tipi) ile oluşabilen karaciğer sirozu veya portal hipertansiyon (karın içi portal ven adı verilen önemli bir toplar damarda basınç artışı) gibi hastalıklarda ilk belirti olarak hemoroid ortaya çıkabilir. Bu tür bir hastalığın varlığında, hasta detaylı olarak araştırıldıktan sonra, herhangi bir girişimin yapılması tercih edilir.

Deri çıkıntısı ne anlama gelir?
Deri çıkıntısı veya ‘skin tag’ pıhtılaşmış dış hemoroidler sonrasında oluşan veya iltihabi bağırsak hastalığına bağlı olarak gelişen makat etrafındaki deri fazlalıklarıdır.

Hemoroid (basur) tanısı nasıl konulur?
Hemoroid veya basur kesin tanısı ise klinik muayenenin yanı sıra anoskopi, rektoskopi, sigmoidoskopi veya kolonoskopi ile konulur. Rahatsızlıktan kısa süren, acısız yöntemlerle kurtulmak mümkün. Ancak erken dönemde tedaviye başlamak rahatsızlığın ilaçla tedavisini sağlıyor. Bu tetkik sayesinde hemoroid (basur) ile karışabilen diğer hastalıklar dışlanmış olur.

Hemoroid (basur) belirtileri nelerdir? 
Ikınma sırasında makattan kan gelmesi
Ikınma sırasında makattan dışarıya sarkma olması
Makat bölgesinde kaşıntı
Makatta ağrı (sıklıkla basur pıhtılaşması nedeni ile)
Makat bölgesinde ele gelen ağrılı şişlik

Hemoroid (basur) hangi hastalıklarla karıştırılabilir?
Makattan kanama olduğunda hasta mutlaka uzman bir cerrah tarafından muayene edilmelidir. Sadece makat bölgesi ile uğraşan cerrahlara proktoloji uzmanı adı verilir.
Makat çatlağı (anal fissür)
Makat fistülü (anal fistül, perianal fistül, anorektal fistül)
Makat apsesi (anal apse, perianal apse, anorektal apse)
Makat siğili (anal kondilom, kondiloma akuminata)
Makat (anüs) kanseri
Rektum kanseri
Rektal polip
Makat sarkması
Ülseratif kolit
Crohn hastalığı
Makatta mantar hastalığı
Makatta kaşıntı
Makat bölgesi enfeksiyonları (gonokok, sifiliz, klamidya vb.)

Hemoroid (basur) hastalığı seyri nasıldır?
Hastalığın başlangıç döneminde sadece makattan kanama yakınması varken, daha sonraki dönemlerde kanamaya dışkılama sırasında makatta oluşan şişlikler eşlik eder. Hemoroid (basur) ilerledikçe bu şişlikler artık içeriye girmez hale gelir. Özellikle ilerlemiş olduğu dönemlerde hemoroid (basur) memelerinin dışarı çıkmış olması nedeniyle makat devamlı ıslak hale gelir. Makat ıslaklığı nedeniyle kaşıntı da diğer yakınmalara eklenir. Bir de hemoroidin (basur) akut dönem özellikleri vardır. İç hemoroidler (basur memeleri) dışarıya çıkar, içeriye giremez ve şişer. İçleri kanla dolar. Bu dönemde makatta büyük, şişkin bir kitle oluşur ve bu safha çok ağrılıdır.

Hemoroid (basur) hastalığı evreleri nelerdir?
I. Evre hemoroid: kanamaya yol açan ve makat dışına çıkmayan iç basur
II. Evre hemoroid: makat dışına çıkan, ancak kendiliğinden içeri giren iç basur
III. Evre hemoroid: makat dışına çıkan ve kişinin elle içeri itebildiği basur
IV: Evre hemoroid: makat dışına çıkan ve kişinin elle içeri itemediği basur

Hemoroidten veya basurdan korunmak için neler yapılmalıdır? 
Posadan zengin bir beslenme tarzını benimsemek (meyve, sebze, baklagiller, corn flakes vb.)
Tuvalette uzun zaman geçirme, tuvalette gazete okuma veya bulmaca çözme, aşırı ıkınma gibi alışkanlıkları terk etmek. Çocuklara tuvalete ihtiyaç duydukları anda gitmeleri ve orada uzun zaman geçirmemeleri gerektiğini öğretmek

Spor ve düzenli egzersiz yapmak
At, motosiklet veya bisiklete binmenin hemoroid açısından olumsuz etkilerinin olduğunu bilmek
Halter ve güreş gibi ağır sporların zorlanma nedeniyle olumsuz etkilerinin olduğunu bilmek

Hemoroid (basur) hastalığı tedavisi nasıldır? 
Hastaların giderek bilinçlendiğini ve daha erken hekime başvurduğunu gözlemlemekteyiz. Gözlemlerimize göre, hastalığın seyrinde genellikle erkekler muayeneden utanma nedeni ile konunun proktoloji uzmanı olan cerraha daha geç başvurmaktalar. Hemoroid hastalığı (basur, mayasıl, babasıl) ameliyatsız veya ameliyatla tedavi edilmektedir. Tedavi yöntemleri; basit yöntemler, ağrısız yöntemler ve ameliyat şeklinde üç ana başlık altında toplanabilir. Ameliyat dışı yöntemleri: oturma banyoları (10-15 dakika süre ile sıcak su içine oturma), bazı pomadların sürülmesi veya ağızdan hemoroid (basur) hapı alınmasıdır. Doktor muayenehanesinde yapılabilecek bazı tedavi şekilleri de mevcuttur.
Bipolar koagülasyon: Bu yöntemle hemoroid veya basura neden olan kan damarları yakılır.
İnfrared koagülasyon: İnfrared (kırmızı ışık) adı verilen değişik dalga boyundaki lazer ışınıyla damarlar küçültülür ve hemoroid (basur) memesini söndürme temeline dayanır.
Skleroterapi: makat bölgesine, kireç oluşturan bir kimyasal madde enjekte edilir. Hemoroid (basur) memesini besleyen toplar damarlarda kireç oluşumu sağlanarak, orada yeni bir damar şişmesi, çatlaması ve genişlemesi engellenir.
Bantlama girişimi: Bu hanımların saçlarına taktığı toka gibi bir lastiğin anoskop denilen ve makat içine sokulan ışıklı bir alet ile lastik tokayı kaydırarak oraya yerleştirilmesi işlemidir. Böylelikle o hemoroid (basur) damarı boğulmuş olur. Hemoroid (basur) tedavisinde ağrısız yöntemlerin sonuçları ve başarısı çoğunlukla aynı, ancak özellikle bant uygulaması uygun teknikle yapılmazsa şiddetli ağrıya neden olabilir. O yüzden deneyimli ellerde yapılması gerekir.

HEMOROİD AMELİYATI

Hemoroid ameliyatı öncesi ne tür bir hazırlık yapmak gerekir?
Hemoroid ameliyatı öncesinde hastaların kan sulandırıcı ilaçları (Aspirin®, Coraspin®, Ecoprin®, Dispril®, Coumadin®, Heparin®, Plavix®, Pradaxa® vb.) ameliyattan 7-10 gün önce kesilir. Ameliyattan önceki gece yarısı, su ve gıda alımı kesilir. Bazı cerrahlar ameliyattan önce bağırsak hazırlığı amacı ile herhangi bir ilaç önermezken, cerrahların büyük bir bölümü ameliyattan bir gün önce ağızdan alınan bağırsakları boşaltmaya yarayan müshil (ağızdan alınan sodyum fosfat, senna alkaloidleri, polietilen glikol vb. maddeleri içeren toz veya sıvı) ilacı verir veya lavman önerirler.

Hemoroid (basur) hastalığı ameliyat yöntemleri nelerdir?
Hemoroid veya basur hastalığı ilerlemişse cerrahi yöntem gündeme gelir. Bunlar:
Klasik ameliyat teknikleri: Milligan & Morgan (1937 yılında tanımlanmış açık tekniktir), Ferguson (kapalı teknik), Parks (submukozal hemoroidektomi) ve Whitehead ameliyatları: prensipte hemoroid memelerinin; makas, bıçak, monopolar elektrokoter, bipolar koter (BICAP), ‘’Ligasure’’ veya ‘’Ultracision -harmonic scalpel’’ türünde 7 mm çapa kadar damarları devre dışı bırakabilen, damar kapatma cihazları veya lazer ile kesilerek çıkartılmasını hedeflerler. Bu tekniğe ‘’hemoroidektomi’’ adı verilir. İşlem sırasında makatın genişletilmesi veya ‘anal dilatasyon’ işlemi özellikle üçüncü derecede hemoroidlerde belirgin bir rahatlama sağlar. Hemoroid memelerinin makat kanalının içerisinden alınırsa buna ‘’kapalı hemoroidektomi’’ adı verilir ve bu teknikte makat derisinde hiçbir yara veya iz olmaz. Makat kanalı dışında ve makat derisinden hemoroid memelerinin alınması işlemi ise ‘’açık hemoroidektomi’’ olarak adlandırılır. Ho ve ark. çalışmasında, kapalı ve açık hemoroidektomi teknikleri karşılaştırıldığında, ameliyat sonrası ağrı oranı, hastanede kalış süresi ve komplikasyonlar açısından fark belirlenmemiş, sadece yara iyileşme süresinin kapalı hemoroidektomi tekniğinde daha hızlı olduğu belirlenmiştir. Nienhuijs ve de Hingh, klasik hemoroidektomi yöntemi ile ameliyatın ‘’Ligasure’’ cihazı ile gerçekleştirildiği olguları karşılaştırmışlar ve ‘’Ligasure’’ ile ameliyat süresinin kısaldığını ve ameliyat sonrasının daha az ağrılı olduğunu saptamışlardır.

Lateral internal sfinkterotomi: makat içi basıncı düşürme amacı ile makat iç kasının kesilmesi işlemidir. Ameliyat sonrasındaki ilk bir aylık erken dönemde % 30 ve geç dönemde ise % 0-15 gaz ve dışkı veya gaz kaçırma (inkontinens) komplikasyonu görülebilir. Bu işlemin bağırsak cerrahisi (kolorektal cerrahi) alanında çalışan bir cerrah tarafından yapılması durumunda bu tür komplikasyonların yok denilecek kadar düşük olduğu bilinmektedir. Günümüzde bu amaçla geliştirilen anal manometri cihazı eşliğinde uygulanan basınç kontrollü sfinkterotomi yöntemi ile gaz ve dışkı kaçırma riski açısından tehdit ortadan kaldırılabilmektedir.

Makatın genişletilmesi (anal dilatasyon): bu teknik anestezi altında makat kaslarının cerrahın parmakları ile genişletilme işlemidir. Sıklıkla, diğer tekniklere ek olarak yapılmakla birlikte, sadece anal dilatasyon yapan cerrahlar da vardır.

Lazer yöntemi: CO2, Argon, NdYag, Diod lazerler bu amaçla kullanılabilir. Tüm lazerlerin ana amacının damarların tutkal ile yapıştırılarak kapatılması gibi adlandırılabilir. Bu yöntemin değişik çalışmalarda, ağrı ve nüks oranları yönünden klasik yönteme oranla üstünlüğü mevcuttur. Son yıllarda 1,470 nm dalga boyunda ve 13 watt gücünde ince bir lazer çubuğu ile dairesel olarak (radyal fiber ile) hemoroidleri yakarak ortadan kaldırılır ve bu yönteme ”lazer hemoroid ablasyonu” veya ”lazer hemoroidoplasti” adı verilir.

Longo yöntemi: Hemoroid (basur) tedavisindeki ameliyat yöntemlerinden biri de Longo tekniğidir. Hemoroid makatta genellikle üç yerde ve dizilimi de saat kadranı üzerindeki 3, 7 ve 11 hizalarıdır ve klasik cerrahi yöntemde en az üç yerden yara oluşturmak gerekir. Bu ister normal dikişle yapılsın, ister lazer uygulamasıyla yapılsın makatta ciddi yaralar oluşur. Antonio Longo tarafından İtalya’da Palermo Üniversitesi’nde 1997’de geliştirilen yöntemde ise makat dışında bir yara oluşmaz, ameliyat makat derisine (anoderm) oranla tamamen sinir ağından daha fakir bir bölge olan makatın içinde gerçekleştirilir, bu da ameliyat sonrasındaki ağrı duyusunu azaltır. Ayrıca, makat sarkması (rektal mukozal prolapsus) durumlarında ve ileri derecedeki hemoroidlerde (üçüncü ve dördüncü derecedeki hemoroidler), Longo tekniği en başarılı sonuçları verdiği bildirilen tekniktir. Longo ameliyatı ülkemizde 1999 yılından beri uygulanmaktadır.

Longo hemoroid ameliyatının avantajları:
– Az ağrılı olması: Stapler hemoroidopeksi olarak tanımlaman bu yöntem ise daha az ağrılı ve hastanın kısa sürede iyileşmesini sağlar. Longo yönteminde, makatın ağız kısmına girişim yapılmaz. Çünkü makatın son 3-4 santimetrelik kısmı ağrıya duyarlıdır ve bu teknikte daha yukarıdan çalışılır. Longo yöntemiyle tedavi edilen hastaların yüzde 80’i ağrı kesiciye çok daha az ihtiyaç duyar. Hasta ertesi gün bile rahatça dışkısını yapar. Shao ve ark. Longo ameliyatı ile klasik hemoroid ameliyatını karşılaştıran 29 ayrı çalışmada toplam 2,056 ameliyatın sonuçlarını incelemişler ve Longo yönteminde, klasik hemoroid ameliyatına oranla çok daha az ağrı olduğunu belirlemişlerdir.
– Makattan sarkmayı önlemesi: Tek kullanımlık bir alet yardımı ile hemoroid (basur) memelerini yukarı doğru çeker ve hepsi içeriye girmiş olur. Böylece iç hemoroid (basur) memelerinin dışarı doğru sarkması engellenmiş olur.
– Damarları kesmesi ve dikmesi: Bu alet bu damarları keser ve diker. Böylece damarlar sabitleneceği için sonraki ıkınmalarda hemoroid (basur) memeleri makattan dışarıya çıkmayacaktır.
– İşe daha erken geriye dönmeyi sağlaması: Ameliyat süresi 20-30 dakika arasında değişmektedir. Çoğu hasta 3-4 gün sonra aktif yaşamlarına ve işlerine geri dönebilir.

Burch ve ark. klasik hemoroid ameliyatları ile Longo yöntemini karşılaştırdıklarında, Longo tekniğinin daha az ağrılı olduğunu, ancak bu hasta grubunda hemoroid nüksü ve makat sarkması komplikasyonuna daha fazla rastlandığını belirlemişlerdir. Giordano ve ark. çalışmasında da benzer sonuçlar saptanmıştır. Longo tekniği sonrasında, % 25-30 oranında dışkının tam bitmemesi hissi, % 9 oranında hemoroid nüksü, % 13 oranında makat sarkmasının devam etmesi, % 16 oranında makattan kanama, % 9 oranında ağrılı dışkılama sorununa rastlandığı bildirilmektedir.

  1. THD veya HAL yöntemi: THD yöntemi 2007 yılında İtalya’da Dal Monte tarafından tanımlanmış bir tekniktir. Transanal haemorrhoidal dearterialisation veya kısaltılmış adı ile THD tekniği bir kalem ucu şeklinde bir dopler cihazı yardımı ile makat kanalı içinde, hemoroid yastıkçıklarının içindeki atardamarlarının bulunması ve bu bölgeye dikiş atılarak damar akışının engellenmesi prensibine dayanır. Bu teknik benzer şekilde HAL (hemoroid arteri ligasyonu) olarak ta adlandırılmaktadır. İlk çalışma ikinci, üçüncü ve dördüncü derecede olan 330 hasta üzerinde uygulanmıştır. THD tekniği ile % 12 nüks ve % 10 kanama, % 18 ağrılı dışkılama sorunu olduğu bildirilmektedir. Bu yöntemde % 1’den az olmak üzere; makat çatlağı, makat fistülü, gaz kaçırma gibi sorunlar görülür.

Ameliyat yöntemleri hastaya göre seçilmelidir. Milligan Morgan yöntemi adı verilen ameliyat tekniği sıkça kullanılır. Bu yöntemin özelliği hemoroidlerin (basur) baş kısmından sonuna kadar bir alet yardımıyla kesilip çıkarılmasıdır. Birinci derece hemoroidlerin (basur) varlığında, cerrahi tedavi önerilmez ve bunun yerine oturma banyosu, bazı merhemler ve ağızdan alınacak haplarla tedavi planlanır. Hastalığın hangi evrede bulunduğunun tedavi yönteminin seçilmesinde önemlidir. MacRae ve McLeod çalışmalarında, makat genişletilmesi (anal dilatasyon) ve hemoroidektomi tekniklerinin sonuçlarını karşılaştırdıklarında, hemoroidektomi yönteminin belirgin şekilde üstün olduğunu belirlemişlerdir. Giordano ve ark, THD ve Longo tekniklerini karşılaştırmışlar ve THD yönteminde işe geri dönmenin daha kısa sürede gerçekleştiğini belirlenmişlerdir. Shanmugam ve ark. Boğma tedavisi ile hemoroidektomi yöntemini karşılaştırdıklarında, hemoroidektomi sonuçlarının belirgin şekilde üstün olduğunu belirlemişlerdir.

Hemoroid (basur) nüks eder mi?
Hemoroid (basur) tedavi edilse bile ameliyatsız yöntemlerde % 10-50, ameliyatlı yöntemlerde % 1.5-15 oranında tekrarlayabilir. Nedenler arasında uygulanan cerrahi teknik, devam eden kabızlık ve beslenme alışkanlıklarındaki hatalar vb. nedenler sayılabilir. Jayaraman ve ark. geniş meta-analizlerinde, Longo tekniği sonrasında hemoroid hastalığının bir yıl içinde % 5.7 ve geç dönemde % 8.5 oranında nüks ettiği ve klasik hemoroid ameliyatı sonrasında bir yıl içinde % 1 ve geç dönemde % 1.5 oranında nüks ettiği bildirilmiştir. Bu anlamda özellikle tekrarlayan veya komplike olmuş hemoroid durumunda, hastayı bir kolorektal cerrahın (proktoloji uzmanı) ele alması belirgin avantajlar sağlar.

Hemoroid (basur) ameliyatı sonrasında hangi komplikasyonlar görülebilir?

  1. Makat bölgesinde ağrı:Hemoroid (basur) ameliyatı sonrasında en sık rastlanılan sorun olan ağrı, çeşitli ağrı kesiciler, morfin benzeri ağrı kesiciler ile kontrol edilir. Ayrıca, ameliyat sırasında makat bölgesine markain, bupivakain gibi bölgesel anestezik maddeler enjekte edilir ve böylelikle ameliyat sonrasında hastanın ağrısı belirgin şekilde azaltılmış olur ve böylelikle ağrı kesici ilaçların gereksiniminde belirgin azalma olmaktadır. Genel olarak, Longo ameliyatı sonrasında ağrı klasik hemoroid ameliyatına oranla daha az olur. Longo ameliyatı sonrasında ağrı olması stapler veya zımba hattının makat kanalındaki dişli çizgi veya dentate line olarak adlandırılan bölgeye yakın yerleştirilmesi sonucunda olur. Longo ameliyatı sonrasında % 1-10 arasında ameliyattan ortalama üç hafta sonra başlayan kronik ağrı olabilir, bu durumun halka şeklinde kısaltılan bağ dokusuna vücudun yanıtı şeklinde açıklanmaktadır.
  2. İdrar yolu enfeksiyonu:idrar yolu enfeksiyonu hemoroid (basur) cerrahisinden sonra direkt olarak gelişen bir sorun değil, uygulanan idrar sondası sonrasında gelişir.
  3. İdrar yapma zorluğu:sıklıkla ameliyat sonrası spazm, ağrı, ameliyat bölgesindeki dikişler, sıkı pansuman yapılması, ameliyat sonrasında fazla sıvı alınması, ameliyatın spinal anestezi ile gerçekleştirilmesi, büyük hemoroidlerin (basur) ameliyatına bağlı olarak hastaların % 25-35’inde ameliyat sonrasında geçici olarak (sıklıkla ameliyat gecesinde) idrar yapma zorluğu (idrar retansiyonu) gelişir. Bazı durumlarda bir sonda yardımı ile idrarı boşaltmak gerekebilir. Ameliyattan önce hastanın idrarını tam olarak boşaltması ve cerrahın ameliyat bölgesine anestezik ilaç yapması (topikal anestezi) bu sorunun sıklığını azaltır.
  4. Makattan kanama:Klasik hemoroid hemoroid ameliyatları sonrasında olguların % 2’sinde ve Longo ameliyatı sonrasında ise olguların % 5’inde kanama gelişir. Hemoroid (basur) ameliyatından sonraki ilk üç hafta içinde görülür ve sıklıkla dikişin veya zımbaların açılması veya enfeksiyon nedeniyle bu sorun oluşur. Hemoroid ameliyatı sonrasında kanama gelişen hastaların ortalama olarak % 2’sinde tekrar ameliyat gerekebilir.
  5. Geride memelerin kalması:hastaların en sık olarak yakındığı sorun küçük deri çıkıntılarını basur (hemoroid) memesi olarak yorumlamalarıdır. Bunlar hastaya huzursuzluk ve kaşıntı yaratırlar.
  6. Kabızlık:hastalar sıklıkla hemoroid (basur) ameliyatı sonrasında dışkılama işlemi sırasında ağrı çekeceği inancı veya korkusu nedeniyle zor dışkılarlar. Hastaların neden dışkılamadan korktukları anlaşılabilir bir durum olmasına karşın bu korkunun dışkının içeride taşlaşmasına (fekal impaksiyon) neden olabileceğini bilmekteyiz. Kabızlık sorunu sıklıkla, ameliyattan sonraki 1-2 gün içinde normale döner, ancak 3 gün içinde dışkılama gerçekleşmezse dışkı gevşetici ilaçlar (laksatif) önerilir.
  7. Ektropion veya Whitehead deformitesi:Hemoroid (basur) ameliyatı sırasında fazla miktarda bağırsak (rektum) bölümü kesilirse ve uygun şekilde tespit edilmez veya tespitinden kurtulursa makatın dışında iyileşme yoluna gider ve bu duruma ektropion veya Whitehead deformitesi adı verilir. Bu durumda hastadan sümüksü (mukuslu) bir akıntı gelir, ciltte tahriş ve kaşıntı olur.
  8. Makat darlığı gelişmesi:Hemoroid ameliyatları sonrasındaki en önemli komplikasyonlardan birisidir ve % 2-4 oranında görülür. İleri evredeki komplike olmuş hemoroidlerde ise % 5-10 oranında makat darlığı gelişir. Büyük hemoroidlerde (basur) fazla miktarda bağırsak (rektum) bölümü kesilirse veya makat kanalında alt bölüme dikiş atılırsa, geniş bir nedbe dokusu oluşacağından ileri dönemde makatta darlık gelişebilir. Longo tekniği ile gerçekleştirilen hemoroid ameliyatlarında kese ağzı (purse string) dikişi makat kanalında çok alt seviyeye atılırsa da ortalama % 1.5 oranında makat darlığı gelişebilir. Hemoroid (basur) memeleri arasında sağlam doku bölümleri bırakılarak veya makat kanalında çok alt kısımlara dikiş atmaktan uzak durarak, bu komplikasyon önlenebilir. Makatta darlık gelişmesi halinde, ameliyattan 6-8 hafta sonra genişletme işlemi (dilatatör ile) uygulanabilir ve bu şekilde başarı sağlanamazsa anoplasti (proktoplasti) denilen makat ağzını genişletme ameliyatı uygulanması gerekir.

9.Ameliyat sonrasında makat sarkmasının devam etmesi: Hemoroid (basur) ameliyatı sonrasında yeterli doku çıkartılmazsa makattan dışarıya sarkan ve iç çamaşırda ıslanma ve makatta kaşıntı yaratan bir şişlik kalır. Milligan & Morgan tekniğinde ortalama % 13, HAL tekniğinde % 10, Longo tekniğinde % 12 oranında sarkmanın devam ettiği belirlenmiştir

  1. Makat çatlağı (anal fissür):hemoroid (basur) ameliyatı sonrasında makat çatlağı (anal fissür) gelişebilir. Özellikle, Longo ameliyatı sonrasında stapler cihazının yarattığı lokal darbeye (travma) bağlı olarak % 0.2 oranında makat çatlağı görülür. Benzer şekilde, HAL tekniği sonrasında da % 0.5 oranında makat çatlağına rastlanır. Tedavisinde öncelikle % 0.2-0.6 yoğunluktaki nitrogliserinli kremler, Botoks uygulaması ve yanıt alınamaması durumunda ameliyat ile düzeltilebilir.
  2. Makat fistülü:hemoroid (basur) ameliyatlarının % 1’inden azında makat fistülü (makat fistülü) gelisir.
  3. Enfeksiyon:hemoroid (basur) ameliyatları sonrasında şaşırtıcı bir şekilde enfeksiyon sorununa çok ender rastlanır.
  4. Makatta kaşıntı:makat bölgesini aşırı temizleme ve özellikle sabun veya deterjan uygulaması sonrasında görülür.
  5. Dışkı veya gaz kaçırma:yaşlı hastaları etkileyen hemoroid (basur) ameliyatının (sfinkterotomi işlemi yapılırsa) veya makatı çevreleyen yastıkçıkların (anal cushions) gereğinden fazla miktarda alınması durumunda görülen ender bir komplikasyonudur.
  6. Hemoroidlerde pıhtılaşma:Hemoroid hastalığında Longo ameliyatı sonrasında % 1-6 oranında hemoroid pıhtılaşması (tromboze hemoroid) gelişebilir.
  7. Dışkı taşlaması:Hemoroid ameliyatları sonrasında dışkı taşlaşması veya ‘fekal impaksiyon’ % 1-6 oranında izlenir.
  8. Rektovajinal fistül:Longo tekniği ile gerçekleştirilen hemoroid ameliyatları sonrasında % 0.2 oranında kalın bağırsağın rektum adlı makata yakın bölümü ile kadınlık organı arasında (vajina) iştirak gelişebilir ve kadınlık organından dışkı gelebilir. Bu durum sıklıkla makat kanalına yerleştirilen kese ağzı (purse string) dikişinin, fazla derinden alınması sonucunda gelişir.
  9. Sürekli ıkınma hissi (tenesmus):Hemoroid nedeniyle Longo ameliyatı olan hastaların % 25-30’unda yerleştirilen zımbalara ve makatın sarkan bağ dokusunun kısaltılması nedeniyle sık olarak gelen ve ortalama olarak 1-6 ay arasında devam edebilen dışkılama hissi, makatta yabancı cisim hissi, dışkının tam bitmemesi hissi ve makatta huzursuzluk gibi yakınmalar olabilir.

HEMOROİD İLE İLGİLİ ÖZEL DURUMLAR

İltihabi bağırsak hastalığında hemoroid
Özellikle, Crohn hastalığı veya ülseratif kolit gibi iltihabi bağırsak hastalığında hemoroid varlığında ameliyat kararı alırken çok temkinli yaklaşmak gerekir. Bu tür hastalıklarda alevlenme döneminde hemoroid ameliyatı yapıldığında hastalık daha şiddetlenebilmektedir, bu nedenle hastalığın hekim tarafından ilaç ile baskılandığı bir dönemde (remisyon), bu tür bir ameliyatı planlamak daha mantıklı olur.

Hemoroid pıhtılaşması
Hemoroid (basur) pıhtılaşması veya diğer adları ile hemoroid (basur) trombozu, perianal tromboz, perianal hematom, eksternal (dış) tromboze hemoroid, hemoroid’i oluşturan damarlardaki kanın pıhtılaşması nedeniyle oluşur. Pıhtılar nedeniyle tıkanan hemoroid memesi gerilir ve hastaya çok şiddetli ağrı verir. Bu durum özellikle doğum sonrasında lohusalıkta sorun teşkil eder. Pıhtılaşan hemoroid memesi lokal veya genel anestezi ile boşaltılınca hastada çok kısa bir sürede büyük bir rahatlama hissi oluşur. Daha sonradan pıhtının boşaltıldığı delik cerrah tarafından sıklıkla dikilir ve bazen de boşalması için açık bırakılabilir. Yapılan çalışmalarda pıhtılaşmış hemoroid memesi, lokal veya genel anestezi ile cerrahi cerrahi olarak boşaltıldığında, ağrının 1-4 gün içinde, buna karşın ameliyatsız olarak sadece ilaç ile tedavi edilmeye çalışıldığında 24 gün içinde ağrının kaybolduğu belirlenmiştir. Ağrı için oturma banyosu, lokal anestezi oluşturan Lidocaine, Nitrogliserin, Nifedipin veya mentol içeren kremler ve sert bir zemin üzerine oturma gayet etkili olmaktadır. Hemoroid hastalığında tekrarlama (nüks) oranı ameliyat yapılmayan grupta % 25-50 iken, ameliyat grubunda ise % 5’den az olarak belirlenmiştir.

Hemoroid boğulması
Hemoroid (basur) boğulması veya strangülasyonu, makattan dışarıya sarkma yapan üçüncü veya dördüncü evredeki hemoroidlerde gözlenir. Acilen tedavi edilmeze boğulan hemoroid bölümünde aşırı ödem sonucunda ülser ve sonrasında doku ölümü (nekroz) gelişir. Tedavisinde, acil olarak, ameliyathanede ve sıklıkla genel anestezi (narkoz) altında, Longo hemoroid ameliyatı veya üç hemoroid memesinin lazer, makas, bıçak, monopolar elektrokoter, bipolar koter (BICAP), Ligasure veya Ultracision türünde damar kapatma cihazları ile alınması uygulanır.

Gebelikte hemoroid
Hamilelik veya gebelik döneminde kadınların % 10-15’inde hemoroid ciddi bir sorun oluşturur. Bu nedenle, hemoroid sorunu olan kişilerin hamile kalmadan önce uygun şekilde tedavi olmaları yararlı olur. Hamilelerde, mümkün olduğunca ameliyatsız şekilde hemoroidi tedavi etme yoluna gidilir. Gebeliğin ilk üç ayında düşük tehdidi nedeniyle ameliyat olağanüstü durumlar dışında pek uygulanmaz, ikinci ve üçüncü aylık dönemde (trimester) hemoroid tedavisinde zorunlu olursa lokal anestezi ile girişim yapılabilir. Hamilelik sırasında hemoroidi olan kadınların % 25-30’unda doğum sonrasında hemoroid pıhtılaşması (trombozu) sorunu geliştiği belirlenmiştir. Doğumu 39. haftadan sonra gerçekleştiren gebelerde hemoroid pıhtılaşmasına daha sık olarak rastlandığı belirlenmiştir.

Lenfoma ve lösemi varlığında hemoroid
Lenfoma (lenf kanseri) ve lösemi (kan kanseri) gibi önemli hastalıklarının varlığında hemoroid ciddi bir sorun olarak ele alınmalıdır. Bu tür hastalıkların aktif döneminde hemoroid için herhangi bir girişim yapılması durumunda, hastanın yaşamını tehdit edebilecek ağır enfeksiyonlar gelişebilir. Bu tür durumlarda sıklıkla Hematoloji Uzmanı ile cerrah ortaklaşa çalışmalı ve ameliyat gerekli ise hastalığın ilaçlar ile kontrol altında olduğu bir dönemde (remisyon) yapılmalıdır.

Makat varisi veya portal hipertansiyon hastalarında hemoroid
Karaciğer sirozu varlığında portal hipertansiyon hastalığına rastlanmaktadır. Bu hasta grubunda, makat bölgesindeki varisler, portal kan basıncının artması durumunda baraj kapağı gibi açılmakta fazla kanı boşaltmaktadır, yani bu varisler, artmış portal basıncı boşaltarak dengeleyen bir sigorta görevini üstlenmektedirler. Varisler alındığında bu boşalma olanağı ortadan kaldırılmış olur ve buda yemek borusundaki varislerden yüksek basınçlı toplar damar kanının boşalmasına yol açabilir. Bu tür bir durumda ağızdan bol miktarda kırmızı renkli kanama gelir ve bu duruma portal hipertansiyon kanaması adı verilir. Siroz ve portal hipertansiyon hastalarının % 50-80’inde makat bölgesinde varis bulunur, bu durumu hemoroid’den ayırt etmek gayet önemlidir.

Hemoroid veya basur ameliyatını hangi mevsimde yaptırmak avantaj sağlayabilir?
Hemoroid veya basur ameliyatı sonrasında hekimler sıklıkla makat bölgesine pansuman amacı ile sıcak su içine oturma banyoları önerirler. Oturma banyosu küvet, leğen içinde yapılabilirken, bu amaçla geliştirilmiş gayet pratik klozet içine oturan özel plastik oturma küvetleri bulunmaktadır. Basur (hemoroid), makatta çatlak (anal fissür), makat apsesi (perianal apse) veya makat fistülü (perianal fistül) gibi makat bölgesi ameliyatlarından sonra hastalara önerilen oturma banyosu yerine denizde tuzlu su ile banyo yapmak yara iyileşmesi açısından çok yararlıdır. Pratikte hemoroid ameliyatını yaz mevsiminde olan bir hastanın, ameliyat sonrasında uzun süre denizde veya havuzda kalması, hem hasta konforu, hem de yara iyileşmesi açısından katkı sağlar.

Hemoroid veya basur hastalığı kansere neden olabilir mi?
Hemoroid hastalığı kansere neden olmaz. Ancak, basit hemoroid (basur) sanılan bazı olguların altında makat kanseri (anal kanser veya anüs kanseri), rektum kanseri veya bağırsak kanseri bulunabildiğini unutmamak gerekir. Özellikle, hemoroid ile birlikte sürekli karın ağrısı, zayıflama, dışkı çapında incelme, dışkının üzerinde kan bulunması ve gece terlemeleri gibi belirtiler varsa bağırsak kanseri açısından şüphelenmek ve hekime başvurmak gerekir. Bu tür bir sorunun varlığında, kolonoskopi tetkiki durumu kolaylıkla aydınlatmaktadır.

Hemoroid veya basur hastalığı olan hastalar hangi bölüme başvurmalıdır?
Hemoroid veya basur sorunu olan kişilerin bir Genel Cerrahi Uzmanı’na başvurmaları gerekir. Ağırlıklı olarak makat bölgesi ve bağırsak sorunları ile ilgilenen bölüme proktoloji, koloproktoloji veya kolorektal cerrahi adı verilir. Bu tür cerrahlar da, halk arasında makat doktoru, basur doktoru, hemoroid doktoru olarak adlandırılırken Tıp alanında proktolog veya kolorektal cerrah olarak adlandırılırlar.

HEMOROİD (basur) hastası nasıl beslenmeli?

Hemoroid (basur) hastalığında, hem hastalıktan korunmak ve hem de hastalığın alevlenme dönemlerinde rahat etmeleri açısından uygun bir diyetle beslenmeleri çok önemlidir. Hemoroid hastalarının yoğun şekilde dışkı gevşetici (laksatif) ilaçlar kullandıkları gözlemlenmektedir. Dışkılama eyleminin rahat olabilmesi için, dışkı yumuşatıcı ilaçlar kullanmak yerine; günde 2 Lt civarında su tüketmek, bol lifli ve doğal bir beslenme şekli tercih edilmelidir. 20-50 yaş grubundaki kişilerin diyetlerindeki günlük lif miktarı, erkeklerde ortalama 40 gram ve kadınlarda 25 gram olmalıdır. Bazı besin düzensizliklerine neden olmamak için, diyetteki lif miktarının günde 50 gramı aşması önerilmez. Tahıl, bakliyat, soya fasulyesi, arpa, pirinç ve buğday, vitaminler, sebze ve meyvelerin dengeli şekilde alınması bağırsak hareketlerini arttırır ve kabızlık ile mücadelede çok yararlıdır.

Hemoroid hastaları için yararlı gıdalar

A vitamini içeren gıdalar: kayısı, havuç, bezelye, patates, ıspanak, bal kabağı ve yumurta

B vitamini içeren gıdalar: tahıllı gıdalar, pirinç, mercimek, fasülye, patates, şeker pekmezi, muz, hindi eti ve ton balığı

C vitamini içeren gıdalar: kuşburnu, kivi, Brüksel lahanası, çilek, ahududu, mandalina, ıspanak. Limon, greyfurt ve portakal hem lif ve hem de C vitamini içerirler, ancak özellikle makatta yanma sorunu olan hastaların yakınmalarının artmasına neden olabilirler.

E vitamini içeren gıdalar: tahıllı gıdalar, ayçiçek yağı, fındık, ceviz, badem, ıspanak, şalgam, pancar, zeytin, karahindiba, balkabağı, balık ve kuşkonmaz

Tahıllı gıdalar: kepek, mısır, mısır gevreği (corn flakes, müsli) ve esmer pirinç

Kuru yemiş: kuru üzüm, kuru kayısı, kuru incir, kuru erik, fındık ve ceviz

Meyveler: elma (kabuklu), kayısı, muz, yabanmersini (çay üzümü), kavun, karpuz, kiraz, vişne, üzüm, şeftali, armut, ananas, erik, ahududu (frambuaz, ağaç çileği) ve çilek

Haşlanmış sebzeler: lahana (beyaz, kara ve kırmızı), karnabahar, havuç, yabani havuç (karakavza), patates (kabuklu), ıspanak, kuşkonmaz, kabak, şalgam, mısır, Brüksel lahanası

Çiğ sebzeler: fasulye filizi, kereviz, salatalık, kıvırcık salata, mantar, soğan, yeşil biber, ıspanak ve domates

Baklagiller: bakla, fasulye, nohut, soya, mercimek, bezelye, keçi boynuzu, yalancı akasya ve gülibrişim

Ekmek: tahıllı, yulaflı, çavdarlı, kepekli ve buğdaylı

Diğer: keten tohumu ve şeker pekmezi

Hemoroid hastaları için zararlı madddeler
Baharatlı gıdalar: kırmızı biber, kara biber, pul biber, acı biber, izot vb.
Turunçgiller (limon, mandalina, portakal, greyfurt)
Çay ve kahve (aşırı tüketimi)
Kebap ve benzeri gıdalar: lahmacun, çiğ köfte, pizza, hamburger, sosis, turşu
Süt ürünleri: günde kibrit kutusu kadar peynir, bir bardak süt, bir bardak ayran ve bir kase yoğurt tüketilebilir, ancak yüksek miktarlarda tüketildiklerinde makatta kaşıntıya yol açarlar.
Ketçap
Çikolata
İçecekler: enerji içecekleri, asitli içecekler
Alkol: şarap ve bira gibi mayalı içkiler
Hamur işleri: kek, pasta, beyaz ekmek
Beyaz pirinç
Konserve gıdalar
Tuzlu ve yağlı gıdalar
Ağrı kesici ilaçların kullanımı
Klasik olarak acı ve baharatlı gıdaların hemoroid hastalarında yakınmaları kötüleştirdiği ve dışkılama güçlüğüne neden olduğu bilinir. Altomare ve ark. 2006 yılında gerçekleştirdikleri çalışmada, ikinci ve üçüncü derecede hemoroid sorunlu hastaları iki gruba ayırıp, birinci gruba kırmızı biber hapı vermişler ve ikinci gruba ise vermemişlerdir. Bunun ardından her iki gruptaki hastaları; makattan kanama, makatta şişlik, makatta ağrı ve makatta kaşıntı ve yanma gibi yakınmalar açısından karşılaştırmışlar ve sonuçlar arasında fark olmadığını tespit etmişlerdir. Bu çalışma, ülkemizde yoğun acı ve baharat tüketen güney ve güneydoğu Anadolu illerindeki hemoroid hastalarının yakınmalarının diğer bölgeler ile benzerlik göstermesi konusuna ışık tutabilir.

Kaynaklar
1. Lu M, Shi GY, Wang GQ, et al. Milligan-Morgan hemorrhoidectomy with anal cushion suspension and partial internal sphincter resection for circumferential mixed hemorrhoids. World J Gastroenterol 2013; 19 (30): 5011-5015.
2. Yang J, Cui PJ, Han HZ, et al. Meta-analysis of stapled hemorrhoidopexy vs LigaSure hemorrhoidectomy. World J Gastroenterol 2013; 19 (29): 4799-4807.
3. Kim do S. Histopathology and physiological alterations after procedure for prolapsed hemorrhoids. Ann Coloproctol 2013; 29 (5): 179-180.
4. Guraya SY, Khairy GA. Stapled hemorrhoidectomy; results of a prospective clinical trial in Saudi Arabia. J Clin Diagn Res 2013; 7 (9): 1949-1952.
5. Buntzen S, Christensen P, Khalid A, et al. Diagnosis and treatment of haemorrhoids. Dan Med J 2013; 60 (12): B4754.