Kanser Cerrahisi Nedir?

Kanser ne demektir?
Kanser, vücutta bazı anormal hücrelerin kontrolsuz olarak çoğalması ve diğer dokuları istila etmelerine verilen addır. Kanser tek bir hastalık olmayıp, yüzden fazla türü vardır. Kanser hücreleri vücudun diğer kısımlarına kan yolu veya lenf damarları ile yayılabilir.

Benign tümör ne demektir?
Benign tümör, iyi huylu veya kanser olmayan tümör anlamına gelir.

Malign tümör ne demektir?
Malign tümör, kötü huylu, habis veya kanser içeren tümör anlamına gelir.

Karsinom ne demektir?
Deri veya iç organları çevreleyen dokularda görülen kanser türüne karsinom adı verilir.

Sarkom ne demektir?
Kemik, kıkırdak, yağ dokusu, kas, bağ doku veya damarlardan kaynaklanan kanser türüne sarkom denilir.

Lösemi ne demektir?
Kan yapan dokular veya kemik iliğinden kaynaklanan kanser türüne lösemi adı verilir.

Lenfoma ne demektir?
Bağışıklık sisteminden kaynaklanan kanserlere lenfoma adı verilir.

Kanser belirtileri nelerdir?
Kanser olgularının büyük bir çoğunluğu belirti vermez ve sinsi seyreder. Genellikle rastlanılan kanser belirtileri ise şunlardır:

– Uzun süre devam eden öksürük
– Balgamda kan bulunması
– İstemsiz zayıflama
– Gece terlemeleri
– Açıklanamayan ateş
– Dışkı alışkanlıklarında değişme: sorunu olmayan bir kişinin dışkılama zorluğu yaşamaya başlaması, giderek ilerleyen kabızlık, süregelen ishal, dışkıda incelme, dışkıda kan görülmesi
– Açıklanamayan kansızlık
– Memede ele gelen kitle
– İdrar alışkanlıklarında değişme: sık idrara gitme ve az idrar yapma, idrarda kan görülmesi
– Vücutta ele gelen kitleler
– Kadınlarda adet dönemi dışında kanama
– Makatta ve cinsel organlarda devam eden kaşıntı
– Vücutta iyileşmeyen yaralar
– Açıklanamayan başağrısı
– Sırt ağrısı

Kanser ameliyatı (cerrahisi) ne demektir?
Kanser hastalığının bilinen en eski tedavisi ameliyat veya cerrahidir. Kanserin tedavisinde açık ameliyat en klasik yöntemdir ve bu yöntemde deri kesilerek kanserli dokuya ulaşılır. Ancak, günümüzde minimal invaziv cerrahi (MİC) yani hastaya en az zarar veren ve küçük deliklerden yapılan cerrahi teknikler gündemdedir. Bu amaçla, laparoskopik cerrahi (kansız ameliyat), tek delikten laparoskopik cerrahi (SİLS), robot cerrahisi (DaVinci robotu ile) ve doğal açıklık cerrahisi (natural orifice surgery – ağız boşluğu, rektum ve vajina yolu ile) kullanılmaktadır.

Laparoskopik cerrahi ve robotik cerrahi ile hangi kanser türleri tedavi edilebilir?
Bağırsak kanseri, rektum kanseri, yemek borusu kanseri, mide kanseri, ince bağırsakta gastrointestinal stromal tümör, karaciğer kanseri, böbreküstü bezi kanseri, pankreas kanseri, böbrek kanseri, prostat kanseri, rahim vb. karın içi kanserlerde minimal invaziv cerrahi (MİC) yani laparoskopik cerrahi (kansız ameliyat) ve robotik cerrahi (DaVinci robotu ile) kullanımı giderek yaygınlaşmaktadır. Ameliyat sonrasında daha az ağrı, daha erken günlük aktivitelere geri dönebilme, daha düşük ameliyat yeri fıtığı ve yara ayrışması gibi avantajları bu yöntemlerin giderek artan sıklıkta tercih edilmesine neden olmaktadır.

Kanser ameliyatlarında, laparoskopik cerrahi ve robotik cerrahi, açık ameliyat kadar başarılı mıdır?
Laparoskopik cerrahi ve robotik cerrahinin kanser ameliyatlarında ilk kullanıma girdiği 1990’ların başlarında bu tür cerrahiler sonucunda kanserli dokuların açık ameliyat kadar başarı ile uzaklaştırılamayacağı yönünde bir inanış vardı. Ancak, 2010’lu yıllardan itibaren, gerek cerrahların minimal invaziv cerrahi (MİC) konusundaki deneyimlerinin artması, gerekse de biyomedikal teknolojideki gelişmeler sonucunda güncel bilimsel yayınlarda, laparoskopik cerrahi ve robotik cerrahi ile gerçekleştirilen ameliyatların başarısının deneyimli ellerde gerçekleştirilirse, açık ameliyatlardan farkı olmadığı belirlenmiştir. Laparoskopik cerrahiile ilk kalın bağırsak ameliyatı 1991 yılında Jacobs ve ark. tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu yönde 2009 yılında Buunen ve ark. tarafından gerçekleştirilen COLOR çalışmasında, bağırsak kanseri ameliyatlarında açık cerrahi ile laparoskopik cerrahikarşılaştırılmış ve 3 yıllık izlemde açık ameliyat yapılanların % 76.2’sinde ve laparoskopik cerrahi ile ameliyat edilen hastaların % 74.2’sinde bağırsak kanseri nüksü görülmediğini saptamışlardır. Bu sonuçlar, 2004 yılında yayınlanan ve yine bağırsak kanseriameliyatlarında açık cerrahi ile laparoskopik cerrahi karşılaştıran COST çalışmasında da benzer şekilde saptanmıştır. Liang ve ark, 2011 yılında rektum kanseri tedavisinde açık cerrahi ile laparoskopik cerrahi sonuçlarını karşılaştırmışlar ve elde edilen sonuçlar açısından bir fark saptamamışlardır. Benzer şekilde, 2013 yılında uzun dönem sonuçları yayınlanan CLASICC çalışmasında, rektum kanseri tedavisinde, açık cerrahi ile laparoskopik cerrahi sonuçları arasında bir fark saptanmamıştır.

Ancak, burada ameliyatı gerçekleştirecek cerrahın bu konudaki deneyimi yanı sıra, ameliyatın gerçekleştirildiği merkezin teknolojik donanımı da önem arz etmektedir. Yemek borusu kanseri ameliyatları gerek laparoskopik cerrahi ile, gerekse de torakoskopi (göğüs boşluğundan yapılan endoskopik cerrahi) ile tedavi edilmektedir. Bu yöntemlerin açık ameliyata göre daha az ağrı olması ve işe erken geri dönme avantajlarına ek olarak daha az akciğer sönmesi (atelektazi) gibi akciğer komplikasyonlarına rastlanmaktadır.

Kanser ameliyatlarının (cerrahisi) diğer ameliyatlardan farkı nedir?
Kanser ameliyatlarının (cerrahisi) diğer ameliyatlardan en belirgin farkı tümörün nüks etmemesi için tümöre mümkün olduğunca dokunmadan, delmeden ve özellikle küratif (tedavi edici) kanser ameliyatlarında daima etrafta mutlaka kanser hücresi içermeyen sağlıklı doku bırakılarak tümörlü dokunun lenf bezleri ve etkilediği tüm yandaş organlar ile birlikte eksiksiz olarak çıkartılmasıdır. Buda cerrahın tüm çevre dokuların yerleşimine (anatomi) hakimiyetini ve bir sorun olduğu zaman çalıştığı bölgedeki tüm dokularda gelişen sorunları düzeltebilme yetisini gerektirir.

Kanser cerrahı seçiminde nasıl bir yol izlemeli?
Kanser cerrahı seçimi; sağlınıza kavuşmanız, geçireceğiniz ameliyatın başarısı ve kanserin nüks etmemesi açısından büyük önem taşır. Hasta kendisini en rahat hissettiği ve bu konuda deneyimi olduğu bilinen cerrahı seçmelidir. Size olumlu yaklaşan, güven veren, sorularınızı açık ve net bir şekilde yanıtlayabilen yani manevi açıdan sizi ameliyata en iyi hazırlayan kanser cerrahı ile yola çıkmak daha olumlu bir sonuç getirecektir. Unutmamak gerekir ki, cerrahi operasyon veya ameliyat aşamasına gelen bir rahatsızlıkta artık önemli olan hastalıktan çok, çözümü yaratacak yani ameliyatı yapacak doğru kanser cerrahını bulup bulmadığınızdır.

Kanser ameliyatları kaç tiptir?
1. Koruyucu (profilaktik) kanser ameliyatları
2. Tanısal (diagnostik) kanser ameliyatları
3. Evreleme amaçlı kanser ameliyatları
4. Tedavi edici (küratif) kanser ameliyatları
5. Tümör hacmini azaltan (debulking) kanser ameliyatları
6. Geçici çözüm sağlayan (palyatif) kanser ameliyatları
7. Destekleyici (suportif) kanser ameliyatları
8. Doku bütünlüğünü sağlamaya yönelik (rekonstrüktif) kanser ameliyatları

Koruyucu kanser ameliyatı (cerrahisi) ne demektir?
Bir dokunun kansere dönüşmesini önlemek amacı ile vücuttan uzaklaştırılması işlemine ‘koruyucu (profilaktik) kanser ameliyatı’ adı verilir. Bazı kadınlarda kalıtımsal olarak (BRCA1 veya BRCA2 geni nedeniyle) meme kanserine karşı yüksek risk bulunur ve bu nedenle bu kişilere koruyucu amaçlı memenin alınması işlemi veya ‘’profilaktik mastektomi’’ önerilebilir.

Tanısal kanser ameliyatı (cerrahisi) ne demektir?
Tanısal (diagnostik) kanser ameliyatının ana amacı dokudan bir örnek alarak patoloji tetkiki yapmaktır. Cerrahi olarak bir meme tümörünün çıkartılması ve patoloji tetkiki yapılması buna örnektir. Dokunun bir kısmı alınarak (insizyonel biyopsi) veya dokunun tamamı alınarak (eksizyonel biyopsi) tanı konulabilir. Günümüzde, ameliyat öncesinde ince iğne biyopsisi, kalın iğne biyopsisi, endoskopik biyopsi vb. yöntemlerle bu tür örneklerin alınması daha yaygın olarak tercih edilmektedir.

Evreleme amaçlı kanser ameliyatı (cerrahisi) ne demektir?
Geçmiş yıllarda evreleme laparotomisi adı verilen teknikle karın açılarak kanserin hangi evrede olduğu anlaşılmaya çalışılırdı. Bunun yerine günümüzde tanısal laparoskopi adı verilen teknikle karın boşluğuna sıklıkla tek bir delikten girilerek bir teleskop ile karın boşluğu incelenebilmekte ve ek bir delikten de girilerek doku örneği alınabilmektedir. Ayrıca, ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi, manyetik rezonans (MR) gibi ileri araştırma yöntemleri kullanıldığından, açık ameliyat daha seyrek olarak tercih edilmektedir. Kanser için evre 1 ile 4 arasında evrelendirme yapılır, 1. evre başlangıç aşamasında ve 4. evre yayılmış tümör anlamına gelir.

Tedavi edici (küratif) kanser ameliyatı (cerrahisi) ne demektir?
Tedavi edici (küratif) kanser ameliyatı (cerrahisi) ile kast edilen tüm tümör dokusunun, çıkartılan parçanın sınırlarında hiçbir tümör dokusu kalmadan güvenli bir şekilde çıkartılmasıdır. Bu tür tedavi edici (küratif) kanser ameliyatı sonrasında (adjuvan) veya öncesinde (neoadjuvan) ek olarak kanser ilacı tedavisi (kemoterapi) veya ışın tedavisi (radyoterapi) gerekebilir. Bazen ameliyat sırasında da ışın tedavisi (radyoterapi) uygulanabilir.

Tedavi edici (küratif) kanser ameliyatlarının (cerrahisi) başarısı nasıldır?
Tedavi edici (küratif) kanser ameliyatlarının (cerrahisi) dünya genelinde deneyimli kanser cerrahlarının elinde yapılması halinde, geniş serilerde gayet yüz güldürücü sonuçlar verdiği görülmektedir.

Tümör hacmini azaltan (debulking) kanser ameliyatı (cerrahisi) ne demektir?
Büyük ve hacimli kanser dokusu bulunması durumunda çevre organlara zarar vermemek için tümörün tamamı değil de bir kısmı veya büyük bölümü çıkartılabilir, işte bu duruma tümör hacmini azaltan (debulking) kanser ameliyatı (cerrahisi) adı verilmektedir. Daha sonra hastaya kanser ilacı tedavisi (kemoterapi) veya ışın tedavisi (radyoterapi) uygulanarak tümörün çapı ve hacmi küçültülmeye gayret edilir ve bu ek tedaviler sonrasında hastaya şartlar uygun olursa tedavi edici (küratif) kanser ameliyatı (cerrahisi) planlanabilir.

Geçici çözüm sağlayan (palyatif) kanser ameliyatı ne demektir?
İlerlemiş kanser durumunda kanserin bağırsak tıkanıklığına yol açması halinde bağırsağın ilerideki bir kısma bağlanarak geçişin sağlanması, yada bağırsağa karın derisine ağızlaştırma veya ‘’stoma’’ işlemi uygulanması geçici çözüm sağlayan (palyatif) kanser ameliyatlarına bir örnektir.

Destekleyici (suportif) kanser ameliyatı ne demektir?
Hastaya kanser ilacı tedavisi (kemoterapi) uygulanabilmesi için damar yolu açılması gerekir ve sürekli aynı kol damarlarının kullanılması ve zedelenmesi nedeniyle belirli bir süre sonra uygulanabilecek uygun damar bulunamayabilir. Bu nedenle hastaların damarlarına rahat ulaşılabilmesi amacı ile sıklıkla göğüs üzerinden ana damarlardan birine uzun süreli (3-6 ay) kalabilecek özel damar yolu (port, venöz akses) takılabilir.

Doku bütünlüğünü sağlamaya yönelik (rekonstrüktif) kanser ameliyatı ne demektir?
Meme kanserinde memenin alınması gündeme gelirse bir silikon protez veya karın kası ile (Tram flep) yeni bir meme oluşturulması işlemi, baş-boyun ve ağız boşluğu tümörlerinde eksilen dokunun yerine bir protez konulması işlemi, doku bütünlüğünü sağlamaya yönelik (rekonstrüktif) kanser ameliyatına bir örnektir.

Lazer cerrahisinin kanser tedavisinde yeri nedir?
Lazer cerrahisi, bazı tümörleri parçalamak ve eritmek için kullanılır. Başlıca, akciğer kanseri, karaciğer kanseri, rektum kanseri ve bazı deri tümörlerinde lazer cerrahisi tercih edilir. Bu tedavilerin bazıları endoskopi sırasında da uygulanabilir.

Kriyocerrahi (tümörü dondurmak) hangi durumlarda kullanılır?
Kriyocerrahi yani tümörü dondurma işlemi; karaciğer kanseri, prostat kanseri ve bazı deri tümörlerinde kullanılır.

Radyofrekans ablasyon (RFA) ne anlama gelir?
Özellikle karaciğer tümörlerinin küçültülmesi veya bazen yok edilmesi amacı ile radyo dalgaları kullanılarak radyofrekans ablasyon (RFA) işlemi uygulanabilir.

Hedefe yönelik (stereotaktik) cerrahi ne anlama gelir?
Tümörün koordinatlarının önceden bilgisayarlı tomografi veya manyetik rezonans (MR) gibi bir cihazla belirlenmesi sonrasında tümör üzerine hedefe yönelik nokta atışı yapılmasına stereotaktik cerrahi adı verilir. Bu amaçla Gamma Knife veya CyberKnife kullanılmaktadır. Bu tür cerrahi sıklıkla baş, boyun ve omurga tümörlerinde tercih edilmektedir.

Kanser ameliyatı öncesinde cerrahınızdan öğrenebileceğiniz konular
– Ameliyatın kanseri tedavi etmedeki başarı oranı
– Cerrahın bu tür kanser ameliyatlarındaki (cerrahisindeki) deneyimi
– Hangi dokunun veya hangi dokuların ameliyat sırasında çıkartılacağı
– Ameliyatın süresi
– Kan gereksinimi
– Ameliyat sonrası ağrı durumu
– Ameliyatın etki ve yan etkileri
– Hastanede kalma süresi
– Yerleştirilecek dren (vücut sıvısını boşaltan tüpler) veya kateterler
– Günlük aktiviteye dönme süresi
– Ameliyat sonrasında vücutta kalıcı bir değişiklik durumu
– Ameliyat sonrasında sakat kalma veya yaşamı yitirme riski

Kanser ameliyatı öncesinde ikinci bir görüş almak gerekir mi?
Ameliyatınızı gerçekleştirecek cerrahın kanser cerrahisi (onkolojik cerrahi) konusunda geniş deneyimi olması ve size doyurucu bilgileri detaylı olarak artı ve eksileri ile birlikte aktarması ve bu konuda tedavi ettiği birçok hastanın olması durumunda buna gerek yoktur. Ancak, günümüzde bazı sigorta şirketlerinin, rutin olarak ikinci bir doktordan görüş istedikleri de görülmektedir. Hastanın ameliyata hazırlanması aşamasında, kafasında bazı soru işaretlerinin olması durumunda, ikinci bir görüş almakta yarar vardır.

Kanser ameliyatının hastanın yaşamına etkisi varmıdır?
Özellikle, tedavi edici (küratif) türdeki kanser ameliyatlarında kanser cerrahının deneyimli olması tümörün eksiksiz olarak çıkartılmasını ve böylelikle daha sonra uygulanacak kanser ilacı tedavisi (kemoterapi) veya ışın tedavisinin (radyoterapi) başarı şansını arttırır. Kanser cerrahının, laparoskopik cerrahi (kansız ameliyat), robot cerrahisi, doğal açıklık cerrahisi (natural orifice surgery), stapler, lazer vb. tüm güncel teknolojilere hakim olması ve bunları güvenle uygulayabilmesi ameliyat sırasında ve sonrasında büyük avantaj sağlar.

Kanser ameliyatı öncesinde ne tür hazırlıklar gerekir?
– Kan tahlilleri
– İdrar tahlili
– Akciğer röntgeni
– Kalp elektrosu (EKG)
– Bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans (MR) gibi ileri tetkikler
– Anestezi muayenesi
– Bağırsak ameliyatlarında bağırsak hazırlığı

Kanser ameliyatlarında ne tür anestezi türleri uygulanır?
– Lokal anestezi: biyopsi durumunda tercih edilir.
– Topikal anestezi: gastroskopi işlemi öncesinde boğaza sprey sıkılması
– Bölgesel anestezi: sinirlerin dondurulması (blok) yolu ile anestezi sağlanması
– Genel anestezi: narkoz (tam uyku hali) altında ameliyatın gerçekleştirilmesidir.

Kanser ameliyatı sonrasında ne tür sorunlar gelişebilir?
– Enfeksiyon: yara bölgesinde veya deride iltihaplanma olabilir.
– Ağrı
– Akciğer enfeksiyonu (zatürriye)
– Kanama
– Pıhtılaşma ve akciğer embolisi: bacaklardaki toplar damarlardan kalkan bir pıhtı, dolaşım yolu ile akciğer damarına yerleşip solunum güçlüğüne neden olabilir. Kan sulandırıcı ilaçlar (düşük molekül ağırlıklı heparin) verilerek, bu komplikasyonun gelişmesi önlenir.
– İdrar yapma zorluğu
– Bağırsak hareketlerinde yavaşlama

Kanserli dokudan ince iğne biyopsisi alınması sonucunda kanser hücreleri yayılır mı?
Günümüzde çok küçük iğneler ile bu tür biyopsiler alındığından tümör hücrelerini yayılma olasılığı çok düşüktür. Ancak, bu biyopsi sırasında tümör hücrelerinin yayılma olasılığına karşı, biyopsinin alındığı deri veya doku bölümü ameliyat sırasında çıkartılır.

Kanserli dokuya bıçak değerse yayılır mı?
Genel olarak halk arasında adeta bir şehir efsanesi gibi ‘bıçak değerse kanser yayılır’ gibi bir görüş vardır. Bu düşüncenin hakim olmasındaki başlıca nedenler: ameliyat korkusu, iyileşememe endişesi ve ameliyat öncesinde belirlenenden daha yaygın düzeyde tümör belirlenmesidir. Bu görüşten dolayı kanser ameliyatından kaçmak ve tedaviyi geciktirmek durumunda kanserin yayılacağı bilinen bir gerçektir. Ancak, kanserli dokularda yapılacak özellikle küratif (tedavi edici) ameliyatlarda tümörün yayılması yerine tedavi edilebildiği uzun yıllardan beri dünya genelinde ispat edilmiş bilimsel bir gerçektir.

Kanser ameliyatı sonrası nasıl seyreder?
Kanser ameliyatını gerçekleştiren cerrah, size ameliyat sonrası dikkat etmeniz gereken noktalar ve varsa diyet kısıtlamaları, almanız gereken ilaçlar, banyo yapma, günlük aktiviteye geri dönme süresi gibi konularda bilgilendirecektir.

Bunun dışında ışın tedavisi (radyoterapi), kanser ilacı tedavisi (kemoterapi) ve atom (radyoaktif iyot) tedavisi gibi konularda doktorunuz sizi bilgilendirecek ve ilgili uzmanlık dalındaki doktorlar (Onkoloji, Nükleer Tıp vb.) ile irtibata geçirecektir.

Gebelikte kanser ne sıklıkta görülür?
Gebelikte 1,000 kadından birinde kanser görülür. Gebelik tek başına kanser riskini arttırmaz. Gebelik sırasında rastlanılan kanser türleri: meme kanseri, rahim ağzı kanseri, Hodgkin lenfoma, habis melanom ve tiroid kanseridir. Her 3,000 gebelikten birindememe kanserine rastlanır.

Gebelikte kanser görülmesi durumunda ne yapılır?
Gebelerde kanser şüphesi durumunda karın bölgesi kurşun kalkan ile korunarak düşük dozda radyasyon verilebilir veya manyetik rezonans (MR) tetkiki yapılabilir. Gebeliğin son döneminde (son trimester) erken evrede bir kanser belirlenmesi durumunda, kanser tedavisi doktor kontrolunda doğum sonrasına ertelenebilir. Gebeliğin ilk döneminde (ilk trimester) kanser belirlenmesi durumunda bebeğe zarar vermemek için gebeliğin son dönemine dek beklenebilir veya bebeğin tahliyesine karar verilebilir. Burada bebeğin tahliye edilmesi kararını karar alırken en önemli faktör, kanserin hangi evrede yakalandığıdır ve uygun durumlarda ameliyat, kanser ilacı tedavisi (kemoterapi) veya ışın tedavisi (radyoterapi) uygulanabilir. Gebelikte kanser nedeniyle ameliyat diğer tedavi yöntemlerine göre daha güvenle uygulanabilir. Gebeliğin ilk üç aylık döneminde uygulanan kemoterapi bebeğe zarar verir ve bazen düşüğe neden olabilir, ancak ileri dönemlerde bu şekilde bir yan etkisi olmayabilir. Gebelik sırasında belirlenenmeme kanseri ve habis melanom gibi durumlarda, tedavide gecikme olması durumunda kanserde ilerleme olabilir.

Kanser tedavisi sonrasında hamile kalan kadınlarda kanser riski artar mı?
Kanser tedavisi gördükten sonra hamile kalan kadınlarda kanser riski artmaz ve bebek açısından bir risk doğmaz. Özel durumlar için mutlaka Onkoloji doktoru ve Kadın Doğum Doktorunun hamilelik hakkında fikir birliğinde olması gerekir. Bazı kanser tedavilerinin doğurganlığı etkilediği de unutulmamalıdır.

Kanser tedavisinde ameliyat dışında başlıca hangi tedaviler uygulanır?
1. Kemoterapi (ilaçla kanser tedavisi)
2. Radyoterapi (ışın tedavisi)
3. Hedefli tedaviler
4. Radyoaktif iyot tedavisi (atom tedavisi)
5. Alternatif tedaviler

Adjuvan ve neoadjuvan tedavi ne anlama gelir?
Adjuvan tedavi: Öncelikle tedavi edici kanser ameliyatının yapılması ve ardından kemoterapi, radyoterapi, hedefli tedavi ve radyoaktif iyot tedavisi gibi ek tedavilerin uygulanmasına ‘’adjuvan tedavi’’ adı verilir.

Neoadjuvan tedavi: Kemoterapi, radyoterapi, bağışıklık tedavi (immün tedavi), hormon tedavisi (prostat kanserinde) ve hedefli tedavi gibi yöntemlerin tedavi edici kanser ameliyatından önce uygulanmasına ‘’neoadjuvan tedavi’’ adı verilir. Neoadjuvan tedavi ağırlıklı olarak bölgesel (lokal) olarak ilerlemiş olan kanserlerde tercih edilen bir yöntemdir. Buradaki ana amaç, ileri boyutta olan veya etrafa yayılmış olan tümörlerin öncelikle çapını veya hacmini küçültmek, tümörün nüks etme olasılığını azltmak veya etraftaki dokulardaki kanserin yayılmasını azaltmak ve sonuçta ameliyatın teknik güçlüğünü veya oluşturacağı hasarı azaltmak ve ameliyatının başarısını arttırmaktır. Böylelikle, pratikte cerrahi olarak tedavi edici (küratif) kanser ameliyatının uygulanamayacağı bir hasta bu ameliyat için neoadjuvan tedavi ile ameliyata uygun hale gelir. Neoadjuvan tedaviye en güzel örnek rektum kanseritedavisidir. Rektum kanseri ameliyatı öncesinde yapılan ışın tedavisinin (neoadjuvan radyoterapi) tümör evresini geriletme, cerrahi başarı şansını arttırma, dışkı tutma kasını (sfinkter) koruma şansını arttırma ve lokal nüks oranının azaltma gibi avantajları vardır. İkinci veya üçüncü evredeki bir rektum kanseri olgusunda ameliyat öncesi yapılan ışın tedavisi (neoadjuvan radyoterapi) lokal nüksü azaltmakla birlikte, uzak metastaz oranını düşürmez, sağkalım oranını arttırmaz, cinsel komplikasyonları azaltmaz, stoma(bağırsak kesesi, bağırsak torbası) gereksinimini azaltmaz ve ameliyat sonrası enfeksiyon oranını arttırabilir. Büyük ve lenfleri yaygın olarak tutan rektum kanserlerinde ameliyat öncesi yapılan ışın tedavisi (neoadjuvan radyoterapi) ve kemoterapinin avantajı vardır.

Kanser tedavisinde kemoterapi ile ne tür yan etkiler görülebilir?
Kanser hücreleri normal hücrelere oranla çok daha hızlı üredikleri ve çoğaldıkları için onları yok etmek amacı ile kemoterapi tedavisi uygulanır. Kemoterapi kanserli hücreleri öldürme işlevi sırasında, yan etki olarak, sağlıklı olan organları da harap eder ve kemoterapi tedavisinin bitimi ile normal hücreler eski hallerine dönerler.

– Genel belirtiler: yorgunluk, iştahsızlık, halsizlik, uykusuzluk, ağrılar ve stress

– Ağrı: kanser hastalarında ağrı, kanserli dokunun sinirlere bası yapması sonucunda veya kanser tedavilerine bağlı olarak gelişebilir. Ağrı tedavisinde sıklıkla morfin türevi veya benzeri güçlü ağrı kesiciler kullanılır.

– Bulantı ve kusma: sıvıların yemekler sırasında alınması yerine, yemek öncesinde veya sonrasında alınması, az miktarda ve sık aralıklarla yemek, gıdaların iyi çiğnenmesi, sabahları katı gıdaların tüketilmesi, kafeinli, yağlı, kızartılmış ve şekerli içeceklerden uzak durulması yakınmalardan korunmada yarar sağlar.

– Kansızlık: oksijeni taşıyan alyuvarlarda kemoterapi sonrasında belirgin azalma olur, buda kalbin hızlı çarpması, halsizlik, baş dönmesi ve baygınlık hissi oluşturur. Korunmak için yeterli istirahat etmek, hareketlerin kısıtlanması ve dengeli beslenme yarar sağlar.

– Enfeksiyonlar: kemoterapi sonrasında akyuvarlarda azalma nedeniyle enfeksiyonlara karşı eğilim artar. Elleri sık yıkamak, makat bölgesini iyice temizlemek, soğuk algınlığı veya gripal durumu olan kişilerden, kalabalıktan ve çocuklardan uzak durmak, tırnak kesiminde dikkatli olmak, traşı elektrikli makine ile olmak, hergün düzenli duş almak, hayvanlardan ve atıklarından uzak durmak ve bahçe bakımı yapılacaksa mutlaka eldiven giymek enfeksiyonlardan korunmada yarar sağlar.

– Kanama ve pıhtılaşma sorunları: kollarda ve bacaklarda aniden morarmalar, idrar renginde koyulaşma, siyah veya kırmızı renkli dışkılama, vajinal kanama, başağrısı ve bulanık görme gibi sorunlar olabilir. Bu sorun; trombosit adı verilen pıhtılaşmayı sağlayan kan hücrelerinin kemoterapi sonucu azalması nedeniyle gelişir. Vitamin, herhangi bir bitkisel ilaç ve alkol kullanımı öncesinde mutlaka doktorunuza danışınız, yumuşak diş fırçası kullanınız, burnunuzu yumuşak bir mendille siliniz, bir yerinizi kesmemeye özen gösteriniz, jilet yerine elektrikli traş makinesi kullanınız ve yakın döğüş sporlarından uzak durunuz.

– Saç dökülmesi: kanser ilaçlarının büyük bölümü saçlarda, kaşlarda, vücut tüylerinde dökülmeye neden olur, hastaların sıklıkla psikolojik olarak sorun ettikleri bir konu olmasına rağmen, geri dönüşümlü olması nedeniyle, tıbbi açıdan sorun oluşturmayan bir konudur. Hafif şampuan, doğal sabun, yumuşak fırça, baş için şapka veya güneşi engelleyen kremlerin kullanımı yarar sağlar. Son yıllarda, kafa derisini soğutma sistemi ile, kafadaki saçlı derideki damarların büzüşmesi sağlanarak saç dökülmesi yan etkisinin % 85 oranında azaldığı bildirilmektedir.

– Boğaz ağrısı: kemoterapi veya radyoterapiye bağlı gelişebilir. Kemoterapi öncesinde diş doktoruna görünmeniz yararlı olabilir, çünkü diş eti apseleri sık olarak gelişir. Her yemekten sonra dişlerinizi ve diş etlerinizi fırçalamanız yarar sağlar. Ağız kuruluğunu önlemek içinse bol miktarda sıvı almak yarar sağlar.

– İshal: kramp şeklinde karın ağrısı ve 24 saati aşan sürede ishaliniz varsa, doktorunuza haber vermeniz gerekir. Az ve sık olarak yemek, bol sıvı tüketmek ve liften fakir gıdalar tüketmek yararlıdır. Liften fakir gıdalar: beyaz ekmek, pirinç, muz, konserve veya komposto şekilde meyve, peynir, yumurta, yoğurt, haşlanmış patates, sebze püresi, derisi alınmış tavuk veya hindi etidir.

– Sinir ve kas bozuklukları: kol ve bacaklarda yanma, batma, denge kusuru, ellerde titreme, cisimleri tutmada zorluk, işitme kaybı ve mide ağrısıdır. Altı lastik ayakkabıları tercih etmek, merdiven inerken ve çıkarken trabzanlara tutunmak yarar sağlar.

– Deri ve tırnak değişiklikleri: deride kızarıklık, sivilcelenme, döküntü, soyulma, renkte koyulaşma, tırnaklarda sararma ve koyulaşma veya kırılma görülebilir. Sivilce için derinizi temiz ve kuru tutmanız yarar sağlar. Deride kuruluk için sık duş almak, nemlendirici kullanmak, güneşten koruyucu krem kullanmak, kolonya ve parfümden kaçınmak yarar sağlar. Tırnak kırılmalarından korunmak için eldiven giymek yararlıdır.

– Radyoterapi alanlarının kızarması: Radyoterapi sonrasında kemoterapi gören bazı hastalarda, kemoterapi ilaçlarının bazıları ışınlanmış alanların tekrar kızarmasına yol açabilir (radiation recall fenomeni).

– İdrar şikayetleri: idrar yaparken yanma ve ağrı, sık idrara çıkma, zor işeme, aniden idrar yapma hissi gibi sorunlar olabilir.

– Grip benzeri şikayetler: kemoterapinin yanında alternatif tedavi kullanan hastalarda görülür, doktorunuza mutlaka bu konuyu bilgi vermenizde yarar vardır.

– Vücutta sıvı tutulması: hormonların kemoterapi ilaçlarından olumsuz olarak etkilenmesine bağlı olarak aniden yüzde, ellerde ve bacaklarda şişmeler, nefes darlığı, idrar miktarında azalma gibi belirtiler görülebilir. Derhal doktorunuzla irtibata geçmenizde yarar vardır.

– Cinsel fonksiyonlarda değişiklikler: erkeklerde üreme ve sertleşme sorunları olabilir. Tedavi öncesinde, erkek hastalar sperm bankasına sperm depolayabilirler. Cinsel temas sırasında tedavi süresince prezarvatif kullanılması gerekir. Kadınlarda ise geçici ve bazen de kalıcı kısırlık, geçici veya kalıcı menapoz benzeri belirtiler görülebilir.

Kanser tedavisinde radyoterapi ile ne tür yan etkiler görülebilir?
Işın tedavisi veya radyoterapinin vücutta oluşturduğu yan etkiler verilen ışın dozu ve uygulandığı bölge ile ilgilidir. Başlıca yan etkileri, halsizlik, deride kızarıklıklar ve renginde koyulaşma, akyuvar sayısında azalma (enfeksiyonlara karşı eğilimi arttırır) ve iştah kaybıdır. Fazla radyasyon uygulanan bölgelerde radyasyon yanıkları veya yaraları gelişebilir.

Hedefli tedavi ne anlama gelir?
Kemoterapinin kanser hücreleri yanında sağlıklı hücrelerde etki etmesi nedeniyle, bu yan etkiden korunmak amacı ile hedefli tedaviler geliştirilmiştir. Sadece hedeflenen hücreler için özel olarak geliştirilmiş ilaçlarla (monoklonal antikor tedavisi) kanser hücrelerinin vurulması amaçlanmaktadır.

Monoklonal antikor tedavisi bağışıklık sisteminin tek bir hücresinden laboratuvar ortamında üretilen antikorlar ile gerçekleştirilir. Bu antikorlar kanser hücrelerine yapışır, onların büyümelerini ve yayılmalarını engeller. Monoklonal antikorlar damardan verilir, tek başlarına ilaçları taşırlar, bazı zehirleri ve radyoaktif maddeleri normal hücrelere ulaştırmadan direkt olarak kanser hücrelerine taşıyabilirler.

Radyoaktif iyot (atom) tedavisi nedir?
Radyoaktif iyot (atom) tedavisi tiroid kanseri durumunda kullanılır. Tiroid kanseri dokusu büyükse ve lenf bezlerinde tutulum varsa, ameliyat sonrasında radyoaktif iyot (I131) tedavisi gerekebilir. Ameliyat sonrasında doktorunuz sizde öncelikle hipotiroidigelişmesini ve böylelikle tiroid stimulan hormon (TSH) düzeyinizin yükselmesini bekleyecektir. Normalde tiroid kanseri hücreleri iyotu çok az tutarlar ve yüksek TSH seviyesi ile bu hücrelerin iyot tutma oranı ve radyoaktif iyot (atom) tedavisi’nin etkinliği artacaktır. Daha sonra tiroid hormonu (T3) tedavisine başlanır. Anaplastik tiroid kanseri hastalarında hastanın durumuna göre ameliyat sonrasında radyoterapi ve kemoterapi seçenekleri uygulanabilir.

Kanser hastalarında alternatif tedavilerin kullanılmasının zararı olabilir mi?
– Risberg ve arkadaşlarının 515 kanser hastası üzerinde 8 yıl süre ile yaptıkları çalışmada, hastaların % 22’sinin kanser tedavisine ek olarak alternatif tedavi yöntemlerine başvurdukları, ancak alternatif tedavi yöntemine başvuran hastalarda ölüm oranının % 30 oranında arttığı belirlenmiştir.
– Kanser hastalarının % 60’ının ruhsal gevşeme tekniklerinden (dini ibadet, yoga, vb.) yararlandıkları bilinmektedir.
– Özellikle kemoterapiye bağlı bulantı ve kusmalar için akupunktur desteği alınması sık görülen bir uygulamadır.
– Antioksidanlar: Kanser açısından risk oluşturan serbest radikalleri etkisiz hale getiren maddelere antioksidan adı verilir. A, C, D ve E vitaminleri ve selenyum are antioksidan olarak kanser tedavisi gören hastalarda çok yararlıdır.
– Onkoloji doktorunu bilgilendirme: Bazı hastaların, tedavilerini ürütmekte olan Onkoloji Uzmanı’ndan alternatif tedavi uyguladıklarını, doktorun karşı çıkacağı veya izin vermeyeceği düşüncesi ile gizledikleri bilinmektedir. Doktorunuza mutlaka bu konuyu bilgi vermenizde yarar vardır, zira bazı alternatif tedaviler kemoterapi ilaçları ile çakışma gösterip ilaçların etkilerini kıstlayabilirler veya bazı yan etkilere neden olabilirler.

Kanser tanısı konulan hastalar ve aileleri bu durumdan nasıl etkilenirler?
Kanser tanısının konulmasını takiben hastaların yaşamları bu durumdan ciddi şekilde etkilenir. Hastaların ağırlıklı olarak ruh hali bu kanser tanısı sonrasında çok değişkenlik gösterir. Genellikle, önce bir isyan etme ve ‘’neden ben’’ sorusu ön plana çıkar ve zaman geçtikçe durumu kabullenme ve yeni koşullara alışma psikolojisi hakim olur. Yapılacak tetkikler, tedaviler, hastanede yatış süreci ve maliyet ile ilgili hasta ve ailelerinin kafasında çeşitli sorular belirir. Hastalar ve yakınları sıklıkla yakınmaları ile ilgili konuları ve sorularını not ederler ve doktorlarına aktarırlar. Hastalar gelecekleri ile ilgili kaygılarını ve yaşam beklentileri ile ilgili öğrendikleri istatistikleri aktarırlar. Ancak, tabiiki burada bilinmesi gereken gerçek, hiçbir hastanın birbirinin aynısı olmadığı ve verilen istatistiklerin geniş hasta serilerinden oluştuğudur.

Kaynaklar
1. Zeng WG, Zhou ZX. Mini-invasive surgery for colorectal cancer. Chin J Cancer 2014; 33 (6): 277-184.
2. Bencini L, Bernini M, Farsi M. Laparoscopic approach to gastrointestinal malignancies: toward the future with caution. World J Gastroenterol 2014; 20 (7): 1777-1789.
3. Grimm JC, Valero V 3rd, Molena D. Surgical indications and optimization of patients for resectable esophageal malignancies. J Thorac Dis 2014; 6 (3): 249-257.
4. Kang CM, Lee SH, Lee WJ. Minimally invasive radical pancreatectomy for left-sided pancreatic cancer: current status and future perspectives. World J Gastroenterol 2014; 20 (9): 2343-2351.
5. Lin J, Huang C, Zheng C, et al. A matched cohort study of laparoscopy-assisted and open total gastrectomy for advanced proximal gastric cancer without serosa invasion. Chin Med J (Engl) 2014; 127 (3): 403-407.