HHemoroid için Ameliyatsız Tedavi Nedir?

Hemoroid (Basur) İçin Ameliyatsız Tedavi Yöntemleri 
A. BASİT ÖNLEMLER 
1. Liften zengin diyet: Mısır, mısır gevreği, esmer pirinç, kuru üzüm, kuru kayısı, kuru incir, kuru erik, fındık, ceviz, lahana, karnabahar, havuç, patates, ıspanak, kuşkonmaz, kabak, şalgam, brüksel lahanası, bakla, fasulye, nohut, soya, mercimek, bezelye, elma, kayısı, muz, yabanmersini, kavun, karpuz, kiraz, vişne, üzüm, şeftali, armut, ananas, erik, çilek, ahududu, kereviz, salatalık, kıvırcık salata, mantar, soğan, yeşil biber, domates, tahıllı ekmek, yulaflı ekmek, çavdarlı ekmek, kepekli ekmek, buğdaylı ekmek, keten tohumu ve şeker pekmezi tüketilmesi önerilir.
2. Lif takviyeleri: Karnıyarık otu tohumundan (Psyllium) her gün iki çay kaşığı destek olarak alınması önerilmektedir. Alonso-Coello ve ark. bir grup hastaya lif vermiş ve diğer gruba ise vermemişler ve lif alan grupta makattan kanama oranının % 50 azaldığını, ancak makat ağrısı ve makat sarkmasında bir değişiklik olmadığını belirlemişlerdir.
3. Probiyotikler: normalde sindirim sisteminde yer alan, sindirim için yararlı mikroorganizmaların verilmesidir.
4. Doğal yöntemler:
a. Patlıcan sapı: Patlıcan saplarını su içinde kaynatılarak elde edilen doğal suyun soğutulmasını takiben içilmesi veya direkt olarak hemoroid memesi üzerine belirli bir süre temas ettirilmesinin yarar sağlar.
b. İncir yaprağı suyu: İncir meyvesi, düşük oranda protein, yağ ve karbonhidrat içerir, % 50-75’i şekerden oluşur ve süt ile birlikte alınabilir. Kabızlık ile mücadelede çok yararlıdır ve küçük çekirdekleri bağırsak hareketlerini (peristaltizm) arttırarak, adeta bir dışkı yumuşatıcı (laksatif) gibi hareket ederler. Bir iki adet kuru incir alınarak sıcak su içinde bir gece bekletildikten sonra, bu su ile oturma banyosu yapıldığında, basur (hemoroid) tedavisinde hayli yararlı olduğu gözlemlenmektedir.
c. Zeytinyağı, kantaron yağı ve ıspanak: Bir çorba kaşığı zeytinyağı alınarak üç adet ıspanak yaprağı ile karıştırılır ve elde edilen karışım bir pamuğa sürülerek makat etrafına sürüldüğünde belirgin fayda sağlandığı bildirilmektedir. Aynı şekilde, pamuk zeytinyağı veya kantaron yağına batırılarak makat etrafına sürüldüğünde de yararlı olmaktadır.
d. Zencefil – nane şekeri – bal karışımı: Yarım çay kaşığı zencefil, bir çay kaşığı nane şekeri (mentol) ve bir çorba kaşığı bal karıştırılarak her gün içildiğinde ciddi düzelme sağladığı belirtilmektedir.
e. Sülük uygulaması: özellikle Uzak Doğu tıbbında sülüklerin basur memelerini emmesini sağlayarak geleneksel hemoroid tedavisi uygulanmaktadır. Ancak, işlem hastaların % 90’ı tarafından ağrılı olarak değerlendirilmektedir. İşlem sonrasında makat bölgesi su ile temizlenmekte ve sonrasında bal sürülmektedir.
5. Oturma banyosu: 10-15 dakika süre ile günde 4-5 kez ılık su (24-27oC ısıda olacak ve dirseği yakmayacak) içine oturma ağrıların azalmasında ciddi oranda yarar sağlar.
6. Kremler: sıklıkla nitrogliserin, kortizon, çinko oksit içerikli kremler ile makata masaj yapılması yarar sağlar.

B. HEMOROİD İLAÇLARI
ABD’de hemoroid ilaçları pazarı büyüklüğünün 150-200 milyon $ düzeyinde olduğu bildirilmektedir. Flavonoid, diosmin, kalsiyum besilat, okserutin, at kestanesi, vb. maddeleri içeren ilaçlar yaygın olarak kullanılmaktadır. Alonso-Coello ve ark. flavonoid alan hastalar ile almayan hastaları karşılaştırdıkları meta-analizde flavonoid kullanımı ile makattan kanamanın % 65, makat ağrısının % 65, makat bölgesi yakınmalarının % 58 ve basur nüksünün % 47 azaldığını belirlemişlerdir.

C. HEMOROİD KREMLERİ
Nitrogliserin, lidocaine, benzocaine, hidrokortizon, fenilepinefrin, çinko oksit, pramoxine vb. içerikli kremler yaygın olarak kullanılmaktadır. Bunların içinde en etkin olduğu kanıtlanmış olanı Nitrogliserin olup, lidocaine ve çinko oksit ile birlikte kullanılması halinde tedavini etkinliğinin arttığı bilinmektedir.

D. DOKTOR MUAYENEHANESİNDE YAPILAN İŞLEMLER

Dördüncü derecedeki hemoroidler ameliyat ile tedavi edilirler. Buna karşın, birinci, ikinci ve üçüncü derecedeki hemoroidler, bu konuda deneyimi olan cerrahlar tarafından muayenehane veya poliklinik koşullarında ameliyatsız olarak tedavi edilebilirler.
1. Bant veya boğma girişimi: Bu hanımların saçlarına taktığı toka gibi bir lastiğin anoskop denilen ve makat içine sokulan ışıklı bir alet ile lastik tokayı kaydırarak oraya yerleştirilmesi işlemidir. Böylelikle o hemoroid (basur) damarı boğulmuş olur, çürür ve 5-7 gün içinde bant kendiliğinden düşer ve bu bölümde küçük bir ülser oluşur. Birinci, ikinci ve üçüncü derecedeki hemoroidlerin tedavisinde tercih edilen boğma tedavisinin bir seansında, ortalama iki basur memesi bağlanır ve ikiden fazla sayıda basur memesi varlığında kalan memelere ortalama 4-5 hafta içinde ikinci seansta boğma tedavisi uygulanır. Makat kanalı içinde sinirden yoksun olan bölüme uygulanan boğma tedavisi, ağrısız bir işlemdir. Bant işleminin makat çıkışına yakın bir bölüme uygulanması durumunda hasta işlem sırasında ağrı hisseder.
Başarı oranı: Boğma veya ”bant ligasyon işlemi” sonrasında hastaların ortalama % 70-97’sinde yakınmaların düzeldiği belirlenmektedir. İkinci derecede hemoroidlerin tedavisinde bant veya boğma tedavisinin sonuçları ile hemoroid ameliyatının sonuçlarının eşit olduğu bildirilmektedir. Buna karşın, üçüncü derecede hemoroidlerin tedavisinde, hemoroid ameliyatının (hemoroidektomi) sonuçlarının, boğma tedavisine göre daha üstün olduğu saptanmıştır. Boğma tedavisi ile, ikinci derecede hemoroidlerde % 92 ve üçüncü derecede hemoroidlerde ise % 76 oranında başarı elde edildiği bildirilmektedir. Forlini ve ark, boğma tedavisi yapılan hastaları, 17 yıl sonra sorgulamışlar ve % 69’unun hiçbir yakınması olmadığını, % 28’inin bazı yakınmalarının olduğu ve sadece % 3’ünün hemoroid ameliyatı geçirdiğini saptamışlardır.
Komplikasyonları: kanama (1-2 hafta devam eder ve % 1-15 oranında rastlanır), hafif ve orta şiddetli ağrı (% 1-40), enfeksiyon (% 0.1), dış basurların pıhtılaşması (% 1.5), makat fistülü (% 1), ve makat çatlağı (% 1), görülebilir.
Kime yapılmaz: Kan sulandırıcı ilaçlar (Aspirin®, Coraspin®, Ecoprin®, Dispril®, Coumadin®, Heparin®, Plavix®, Pradaxa® vb.)kullanılanlara yapılmaz. İşlemden 7-10 gün önce bu tür ilaçlar kesilmelidir. Sıklıkla, kan sulandırıcı ilaçlara, işlemden 5-7 gün sonra tekrar başlanılabilir, ancak bu konuda mutlaka doktordan onay almak gerekir.
Tekrarlama oranı: 5 yıl içinde hemoroid tekrarlama oranı civarında tekrarlama görülür ve tekrar boğma tedavisi ile sorun çözülebilir. Hastaların ancak % 10’una ameliyat gerekmektedir.
2. İnfrared koagülasyon: İnfrared (kırmızı ışık) adı verilen değişik dalga boyundaki lazer ışınıyla damarlar küçültülür ve hemoroid (basur) memesini söndürme temeline dayanır. Bu teknolojide, ucunda teflon bir polimer olan, 15 voltluk tungsten- halojen lambası infrared ışığını üretir. Bu nedenle infrared koagülasyona (IRC) aynı zamanda ‘ameliyatsız lazer ile hemoroid tedavisi’ veya ‘muayenehanede lazer ile hemoroid tedavisi’ olarakta anılmaktadır. Rahatlıkla lokal anestezi altında muayenehane koşullarında yapılabilmekte ve hasta derhal işine geri dönebilmektedir. Her hemoroid memesine ortalama olarak 1.5 saniye boyunca ve üç kez infrared ışını verilir.
Avantajı: Fazla yüksek ısı vermediğinden, dokuda çürümeye yol açmaz. Gebelerde ve kalp pili (pacemaker) olan hastaların birinci derecede hemoroidlerinde sorunsuz olarak uygulanabilmektedir. Ağrı yaratmaz.
Dezavantajı: ikinci ve üçüncü derecede hemoroidlerde fazla başarılı değildir.
Komplikasyonları: kanama (1-2 hafta devam eder ve % 5-25 oranında rastlanır), hafif ve orta şiddetli ağrı (% 20-35) görülebilir.
Kime yapılmaz: Kan sulandırıcı ilaçlar (Aspirin®, Coraspin®, Ecoprin®, Dispril®, Coumadin®, Heparin®, Plavix®, Pradaxa® vb.)kullanılanlara yapılmaz. İşlemden 7-10 gün önce bu tür ilaçlar kesilmelidir. Kan sulandırıcı ilaçlara, işlemden 5-7 gün sonra tekrar başlanılabilir, ancak bu konuda mutlaka doktordan onay almak gerekir.
Tekrarlama oranı: 5 yıl içinde hemoroid tekrarlama oranı % 50-60 civarında tekrarlama görülür ve tekrar infrared koagülasyon ile sorun çözülebilir.
3. Bipolar koagülasyon: Bu yöntemle hemoroid veya basura neden olan kan damarları bipolar elektrik akımı (BICAP) ile yakılır. Bu alanda, HETTM Bipolar Ligatör türünde birçok cihaz geliştirilmiştir. Birinci, ikinci ve üçüncü derecede hemoroitlere uygulanan bu teknikte % 88-100 arasında başarı oranları bildirilmiştir.
4. İğne (enjeksiyon) tedavisi skleroterapi: Bu yöntem ilk olarak 1869’da Morgan tarafından tanımlanmıştır. Birinci ve ikinci derecede hemoroitlere uygulanan bu teknikte, makat bölgesine kireç oluşturan fenol, kini üre veya sodyum moruat türünden bir kimyasal madde enjekte edilir. Hemoroid (basur) memesini besleyen toplar damarlarda kireç oluşumu sağlanarak, orada yeni bir damar şişmesi, çatlaması ve genişlemesi engellenir.
Komplikasyonları: Uygulama sonrasında % 9-70 oranında, 48 saat boyunca devam eden ağrı olur. Enjeksiyon sırasında kimyasal madde, hemoroid yanındaki sağlam dokuya kaçarsa, orada ülser veya çürümeye (nekroz) ve nadiren de Fournier gangreni’ne neden olabilir. Geçmişte hemoroid tedavisinde skleroterapi yaygın olarak kullanılmasına rağmen, günümüzde boğma tedavisi ve infrared koagülasyon (IRC) daha yaygın olarak kullanılmaktadır.

5. Radyofrekans (RF) tedavisi: Birinci ve ikinci derecedeki hemoroidlere radyofrekans akımı verilerek hemoroid memeleri yok edilir. Bu yöntemle % 70 civarında başarı oranları bildirilmektedir.
6. Direkt akım ile tedavi: Birinci ve ikinci derecedeki hemoroid tedavisinde, anoskopi cihazının içinden geçirilen bir prob aracılığı ile hemoroid memesine 10 dakika boyunca direkt elektrik akımı uygulanması veya galvanizasyon prensibine dayanır. İnfrared koagülasyon gibi saniyeler içinde gerçekleşen, yada boğma tedavisi yıllardan beri seri bir şekilde sonlanabilen pratik yöntemlerin varlığı nedeniyle, bu tedavi yöntemi yaygınlaşmamıştır.
Johanson ve Rimm boğma tedavisi, infrared koagülasyon ve iğne tedavisi karşılaştırılmışlar ve boğma tedavisinin (bant ligasyon) içlerinde en etkin yöntem olduğu belirlemişlerdir. Benzer şekilde, MacRae ve McLeod her üç tekniği karşılaştırdıklarında, boğma tedavisinin (bant ligasyon) en etkin yöntem olduğu sonucuna varmışlardır.

Hemoroid veya basur için bant veya boğma girişimi her hemoroide uygulanabilir mi?
Hayır uygulanamaz. Sadece iç hemoroidlerde (iç basurlarda) ve erken evrede olan hemoroidlerde uygulanmalıdır, dış hemoroidlerde (dış basurlarda) makat cildinde sinir ağının hayli zengin olmasına bağlı olarak makatta şiddetli ağrı oluşabileceğinden uygulanmaz. Bir veya iki hemoroid veya basur memesinden daha fazlasına uygulanamaz. İşlem 4-6 hafta içinde tekrarlanabilir.

Hemoroid veya basur için bant veya boğma girişimi için nasıl hazırlık yapılır? 
• Kan sulandırıcı ilaçlar (Aspirinâ, KumadinÒ) işlemden belirli bir süre önce kesilmelidir.
• Makat temizliği amacı ile lavman yapılır.
• Ağrı kesici verilir ve ağrıyı kesen pomadlar ve kayganlaştırıcı sürülür.
• Hasta muayenehane veya hastane koşullarında (ameliyathane gerektirmez) en sık olarak sol yan pozisyonda yatırılır ve anoskop cihazı yerleştirilip işlem gerçekleştirilir.
Hemoroid veya basur için bant veya boğma girişimi sonrası nasıl seyreder?
• Hemoroid veya basur memesinin bant girişimi veya boğma tedavisi sonrasında sıklıkla tedavinin seyri kişiye göre değişir.
• Makatta hafif bir ağrı hissi uyanabilir, bu tür bir durumda genellikle ağrı kesici pomadlardan veya spreylerden yararlanılır. Ayrıca, karın alt bölümünde dolgunluk hissi gelişebilir.
• Bazı hastalar derhal işlerine geri dönebilirken, bazıları 2-3 gün yatak istirahatine gerek duyarlar.
• İşlem sonrasında 24-48 saat boyunca ağrı olabilir ve ağrı kesici hapları ile kontrol altına alınabilir.
• Günde birkaç kez 15 dakika süre ile ılık-sıcak su içinde oturma banyoları çok yararlıdır.
• İşlemden 7-10 gün sonra bantların düşme döneminde makattan hafif bir kanama olabilir ve sıklıkla kendiliğinden durur.
• İşlem sonrasında günde 2 Lt kadar su içmek ve liften zengin gıdalar ile beslenmek, dışkının uygun kıvamda çıkmasına yardımcı olacağından faydalıdır.

Hemoroid veya basur için bant veya boğma girişimi sonrası sonuçlar nasıldır?
Hemoroid veya basur memesinin bant girişimi veya boğma tedavisi sonrasında hastaların % 80-85’inde belirtilerde düzelme gözlenir.

Hemoroid veya basur için bant veya boğma girişiminin yan etkileri var mıdır?
• Şiddetli makat ağrısı: makat çıkışına yakın olan bantlarda şiddetli ağrı olabilir.
• Makattan kanama (vakaların % 1’inde fazla kanama olabilir)
• İdrar yapma zorluğu
• Bandın kayması
• Hemoroid (basur) pıhtılaşması (tromboze hemoroid) gelişmesi (olguların % 5’inde olur ve çok ağrılıdır)
• Makat bölgesinde enfeksiyon
• Makatta çatlak gelişimi (olguların % 1’inde gelişir)
Hemoroid veya basur için bant veya boğma girişimi kimlere uygulanmamalıdır?
• Üçüncü ve dördüncü derecede hemoroidlerde (basurlarda)
• Daha önce skleroterapi uygulanmış hastalar bandı tutmadıklarından hemoroid veya basur memesinin bant girişimi veya boğma tedavisi yapılması uygun değildir.
5. Hemoroid (basur) hastalığı için enjeksiyon tedavisi (skleroterapi)

Hemoroid veya basur için enjeksiyon tedavisi veya skleroterapi ne demektir?
Hemoroid veya basur memesinin içine nasır gibi nedbe dokusu oluşumuna neden olan kimyasal (sklerozan) madde verilmesine enjeksiyon tedavisi veya skleroterapi denir.

Hemoroid veya basur için enjeksiyon tedavisi veya skleroterapi hangi hastalara uygulanır?
• Küçük iç hemoroidlerde (iç basurlarda)
• Bant yerleştiririlemeyecek kadar küçük olan hemoroidlerde
• Cerrahi için uygun olmayan adaylar (70 yaş üstü, komorbidite vb.)
• Her cerrahın hemoroid ve basur tedavisinde skleroterapi deneyimi olmayabilir ve alışık olduğu ve deneyimi olduğu tekniği uygulamayı tercih edebilir.
Hemoroid veya basur için enjeksiyon tedavisi veya skleroterapi ne hazırlık yapılır?
Kan sulandırıcı ilaçlar (Aspirinâ, KumadinÒ) işlemden belirli bir süre önce kesilmelidir.

Hemoroid veya basur için enjeksiyon tedavisi veya skleroterapi girişimi sonrası nasıl seyreder
• Hemoroid veya basur memesinin enjeksiyon tedavisi veya skleroterapi girişimi sonrasında sıklıkla tedavinin seyri kişiye göre değişir.
• İşlemden 7-10 gün sonra basur memesinin çözülme döneminde makattan hafif bir kanama olabilir ve sıklıkla kendiliğinden durur.
• Günde 5-6 kez 15 dakika sure ile ılık-sıcak su içinde oturma banyoları çok yararlıdır. Ağrıyı gidermek için sıcak su ile ardışık olarak paketlenmiş buz ile kompres yapılması çok yarar sağlar.
• İşlem sonrasında günde 2 Lt kadar su içmek ve liften zengin gıdalar ile beslenmek, dışkının uygun kıvamda çıkmasına yardımcı olacağından faydalıdır.


Hemoroid veya basur için enjeksiyon tedavisi veya skleroterapi işleminin yan etkileri var mıdır?
• Makatta ağrı
• Makatta yanma
• Makattan kanama
• Kimyasal maddeye karşı allerjik reaksiyon
• Makat çıkışında ülser gelişmesi
• Anal kriptit (makat bölgesi enfeksiyonu)
• Prostat iltihabı (prostatit) gelişmesi
• Gaz ve dışkı kaçırma
• İdrar kaçırma
 

Hemoroid veya basur için enjeksiyon tedavisi veya skleroterapi işlemi tekrar yapılabilir mi?
Evet uygun hemoroid veya basur olgularında deneyimli hekimler tarafından skleroterapi tekrar yapılabilir.

Hemoroid veya basur için ameliyatsız tedavileri hangi doktor yapar?
Hemoroid veya basur için ameliyatsız tedavileri bir Genel Cerrahi Uzmanları gerçekleştirir. Ağırlıklı olarak makat bölgesi hastalıkları doktorlara, halk arasında makat doktoru, basur doktoru, hemoroid doktoru olarak isimlendirilir ve Tıp alanında bu hekimlere proktolog veya kolorektal cerrah adı verilir.

Makat Ameliyatları Sonrası
Hemoroid, makat çatlağı, makat fistülü, makat sarkması, rektosel, rektovajinal fistül, makat siğili, makat kanseri, makat darlığı vb. makat bölgesi ameliyatlarından sonra yaşanan bazı sorunlar ve alınacak belirli önlemler vardır.
• Makat ağrısının kontrolü: Ağrı kesici ilaçları doktorun önerisi dahilinde kullanmak yararlı olur. Bu gruptaki ilaçların fazla kullanımı bağırsak hareketlerinin yavaşlamasına, kabızlık ve dışkılama güçlüğüne neden olabilir. Buna karşın ağrısı olmadığını düşünerek ilacın alınmaması da, yarada ödeme neden olarak sorunların artmasına yol açabilir. Dışkının sert çıkması veya yoğun ishal şekilde çıkması makat ağrısının artmasına neden olur. Bu nedenle, doktor önerisi ile dışkıyı yumuşatma amacı ile bazı ilaç veya gıda takviyeleri önerilebilir. Bu tür dışkı yumuşatıcı ilaçları, rahat dışkılayabilmeyi hedefleyerek, doktor önerisinin üzerindeki dozlarda almak ishale ve daha fazla ağrıya neden olabilir. Ağrının çok yoğun olduğu dönemlerde, erkekte penis kökü ve kadında ise kadınlık organı üzerine sert bir zemine oturmak (küvetin kenarı veya bir taş üzerine) yarar sağlar. Ayrıca, oturma banyosu ve bunu takiben naylona sarılı bir avuç kadar buzun 5 dakika kadar dönüşümlü olarak uygulanması ağrının giderilmesinde çok yararlıdır.
• Oturma banyosu: günde 3-6 kez ortalama 15-20 dakika süre ile ılık su (24-37o C arasında) içinde oturma banyosu (küvet, leğen veya özel oturma küvetinde) yapmak çok yararlıdır. Bu suyun ılık olması yararlıdır, içine Batticon, Rivanol vb. maddelerin eklenmesinin bir fark yaratmadığı bilinmektedir. İyot türünde sıvıların yara iyileşmesini geciktirebildiği ve Rivanol türündeki maddelerin ise alkol bazlı olduklarından, bazı mikropların o bölgede tespit edilmesine neden oldukları bilinmektedir. Deniz suyu, papatya suyu veya havuzda banyo yapmanın çok yararlı olduğu bilinmektedir. Birçok hastanın makat bölgesinin bu su ile teması sırasında yarada enfeksiyon gelişebileceği yönünde kaygılar taşıdığı gözlenmiştir, ancak makatın mikropların çok yoğun yerleştiği bir vücut bölgesi olduğu hatırlanırsa bu kaygıların gereksiz olduğu anlaşılacaktır. Özellikle, deniz suyunun yaraların daha hızlı kapanmasında, ciddi yararları olduğu bilinmektedir. Denize girme imkanı olmadığı durumlarda, oturma banyosu yapılan suyun içine deniz suyu eklemek yararlı olabilir.
• Makatta şişlik: ameliyattan sonraki 7-10 gün içinde, ameliyatın veya girişimin etkisine bağlı olarak, makatta şişlik gelişir. Bu durumu, elini kapıya sıkıştıran bir kişide gelişen ödem ve morluğa benzetebiliriz. Bu nedenle ameliyattan sonraki bir aylık süre içinde bu tür şişliklerin veya memelerin ele gelmesi beklenir. Hastalar genellikle, oturma banyosu veya taharetlenme işlemi sırasında bu şişlikleri fark ederek, ameliyatın eksik veya yetersiz yapıldığı hissine kapılırlar, bu aşamada sakin ve sabırlı olmak ve şüphe durumunda ise ameliyatı gerçekleştiren cerraha başvurmakta yarar vardır. Makat bölgesi ameliyatları sonrasında kozmetik görünümden ziyade, sonucun başarılı olması, hastalığın tekrarlamaması, herhangi bir komplikasyon yaşanmadan güvenli bir şekilde ameliyatın sonuçlanması önemlidir.
• Makat sarkmasının devam etmesi: makat sarkması (rektal prolapsus) veya hemoroid olgularında, makat bölgesinden yeterli doku çıkartılmazsa, makatta sarkma devam edebilir.
• Makattan kanama: makat bölgesi ameliyatlarından sonraki 3-6 hafta boyunca yaralar tam olarak kapanıncaya dek, makattan aralıklı olarak damlama şeklinde kan gelebilir. Makattan aşırı kan gelmesi (% 2-5 olguda), hastada aşırı halsizlik, bitkinlik gibi yakınmalar ve sonuçta kansızlık oluşturması durumunda, ameliyatı gerçekleştiren cerraha başvurmak yararlı olur. Bazı ameliyatlar sonrasında sızıntı şeklinde kanamanın devam etmesine nedeniyle bazı cerrahlar, makat kanalı içine ameliyatın ertesi günü alınmak üzere yada kendiliğinden emilen kollajen içerikli tampon yerleştirebilirler.
• Kabızlık: Hastaların kabızlık veya dışkılama zorluğu çekerek aşırı ıkınma yapmalarını engellemek için, psyllium, magnezyum sülfat, laktuloz vb. dışkı gevşetici veya dışkı yumuşatıcı ilaçlar verilebilir. Hastalar sıklıkla kabızlıktan olmaktan kaçınmak için bu ilaçları gereğinden fazla almakta ve bu da ishale neden olabilmektedir. Bu ilaçların aşırı tüketiminden kaçınmakta yarar vardır, çünkü ameliyat sonrası dönemde ishal meydana gelmesi sonucunda, hastalarda şiddetli makat ağrısı veya makatta yanma gibi yakınmalar meydana gelebilir. Bu durum ise hastalarda kabızlığa oranla daha şiddetli boyutta sorun yaşanmasına yol açabilir. Kabızlık ile mücadelede günde 2 Lt’nin üzerinde su tüketilmesi, lif takviyesi, kuru kayısı, kuru incir, baklagiller gibi bağırsak hareketlerini arttıracak gıdaların tüketilmesi yararlı olur.
• Makatta kaşıntı: Makat bölgesinde özellikle sabun veya deterjan ile aşırı temizlik yapılması veya makattan devam eden akıntının makat etrafındaki deriyi tahriş etmesi (anal dermatit) sonucunda makat kaşıntısı olabilir. Diyet ve bazı merhemlerle bu sorun rahatlıkla çözülebilmektedir.
• Makattan akıntı: ameliyattan sonraki 4-6 hafta boyunca yaralar tam olarak kapanıncaya dek makattan aralıklı olarak sarı renkli adeta sümük gibi akıntı gelebilir. Makat fistülü ameliyatları sonrasında seton tekniği gibi bir uygulama yapılması durumunda bu akıntının 3-12 ay arasında devam edebildiğini bilmekte yarar vardır. Sürekli devam eden makat akıntısı, ıslak makat (wet anüs) durumuna neden olur ve makat etrafındaki deride ‘anal dermatit’ adı verilen tahrişe ve makat derisinde özellikle mantar enfeksiyonu gelişmesine neden olur.

• Whitehead deformitesi: Hemoroid veya rektal prolapsus ameliyatlarında fazla miktarda rektum (bağırsak) kesilmesi veya iç dikişlerin açılması sonrasında, dışarıda iyileşmeye çalışan bağırsak dokusuna Whitehead deformitesi veya ektropion denilir.
• İdrar yapma zorluğu: ameliyat sonrası dönemde ağrı, makat kaslarında spazm, belden (spinal) anestezi, fazla miktarda serum verilmesine bağlı olarak % 0-50 oranında idrar yapma güçlüğü gelişebilir ve bir süre devam edebilir.
• İdrar yolu enfeksiyonu: özellikle idrar sondası uygulanan hastalarda idrar yolu enfeksiyonuna rastlanır.
• Makat fistülü gelişmesi: Hemoroid ve makat çatlağı gibi ameliyatları takiben yaklaşık % 1 oranında, makatta şişlik, makattan akıntı, makatta kaşıntı ve bazen makattan kanama ile belirti veren, makat fistülü gelişir.
• Makat apsesi gelişmesi: Makat çatlağı ameliyatlarından sonra % 2-5 oranında enfeksiyon gelişir. Makat bölgesi ameliyatlarını takiben, makatta şişlik, makatta ağrı, ateş, titreme ve halsizlik ile kendisini belli eden, makat apsesi gelişebilir. Tedavisinde antibiyotikler, ılık su içinde oturma banyosu ve bazen de apseyi cerrahi olarak boşaltma (drenaj) işlemi gerekir.
• Anal kriptit: Makat bölgesi ameliyatları sonrasında makatta yer alan yağ ve ter bezlerinde enfeksiyon veya ‘’anal kriptit’’ gelişebilir. Bu sorun sıklıkla antibiyotik tedavisine iyi yanıt vermektedir. Antibiyotik içeren kremlerin rutin olarak kullanımı ile bu tür makat bölgesi enfeksiyonlarının önlenemeyeceği bilinmektedir. Bu konuda dikkatli olmakta yarar vardır, zira bu tür sorunlar önce makat apsesi ve takiben de makat fistülüne neden olabilirler.
• Makatta darlık gelişmesi: ileri evredeki hemoroidlerde fazla miktarda dokunun alınmasına bağlı olarak veya makat kanalında alt seviyeli olarak dikiş atılması veya Longo ameliyatında alt seviyeli olarak kese ağzı (purse string) dikişi atılması sonucunda, makatta darlık (anal stenoz) gelişebilir. Özellikle, hemoroid ameliyatlarından sonra bu komplikasyondan korunmak için, hemoroid ameliyatının olabildiğince makat kanalı içinde yapılması ve makat derisinin fazla miktarda çıkartılmaması önem kazanır. Bu tür bir makat darlığı durumunda, cerrah önce parmakla makatı genişletme (anal dilatasyon) işlemini uygular ve şayet başarılı olmazsa buji veya dilatatör adı verilen aletlerle makatı genişletmeye (anal dilatasyon) çalışır. Bu tür önlemlerin başarılı olmaması durumunda, ‘anoplasti’ ameliyatı ile makat genişletilir.
• Makat çatlağı gelişmesi: Hemoroid (basur) ameliyatları sonrasında makatta çatlak (anal fissür) gelişebilir. Bu durum sıklıkla pomad, ılık su içine oturma banyoları, diyet ve bazı merhemlerle (kortizon veya Nitrogliserin içeren kremler) tedavi edilebilmektedir.
• Gaz ve dışkı kaçırma: Makat fistülü, makat çatlağı veya hemoroid ameliyatları sırasında, makat iç kasının (internal anal sfinkter) kesilmesi girişimi (lateral internal sfinkterotomi) uygulanması veya makat dış kasının (eksternal anal sfinkter) yaralanması halinde % 0-15 oranında gaz veya dışkı kaçırma sorunu gelişebilir.
• Diyet: Günde en az 2 Lt su tüketimi, bol miktarda sebze, meyve ve lifli gıdaların (özellikle baklagiller) tüketilmesi uygun olur. Lif tüketiminin, kadınlarda 20 g/gün ve erkeklerde 30-35 g/gün düzeyinde olması önerilir. makatta kaşıntıya neden olabilecek acı, ekşi (limon, portakal, mandalina, greyfurt) kızartılmış ve baharatlı gıdalar, süt ürünleri (peynir, süt vb.) ve ketçap türü gıdalardan olabildiğince kaçınmakta yarar vardır. Buradaki amaç bu maddeleri hiç tüketmemek değil, uygun miktarlarda tüketmektir. Örneğin, beyaz peynirin günde bir kibrit kutusu büyüklüğünde tüketilmesi bir sorun oluşturmazken, günde bir kalıp beyaz peynir tüketildiğinde ciddi oranda makatta kaşıntıya neden olabilmektedir. Benzer şekilde, günde toplam bir veya iki adet mandalina yenilmesi ile yoğun lif alınacağından dışkılama daha kolaylaşabilir, ancak 8-10 adet mandalina tüketildiğinde makatta yanma, makatta ağrı ve makat kaşıntısına neden olabilir.
 

Makat ameliyatları sonrasında yararlı gıdalar

A vitamini içeren gıdalar: kayısı, havuç, bezelye, patates, ıspanak, bal kabağı ve yumurta
B vitamini içeren gıdalar: tahıllı gıdalar, pirinç, mercimek, fasulye, patates, şeker pekmezi, muz, hindi eti ve ton balığı
C vitamini içeren gıdalar: kuşburnu, kivi, Brüksel lahanası, çilek, ahududu, ıspanak.
E vitamini içeren gıdalar: tahıllı gıdalar, ayçiçek yağı, fındık, ceviz, badem, ıspanak, şalgam, pancar, zeytin, karahindiba, balkabağı, balık ve kuşkonmaz

• Taburculuk: Makat bölgesi ameliyatlarında özel durumlar dışında, basit girişimlerde aynı gün, diğerlerinde ise sıklıkla ertesi gün hasta taburcu edilir.
• Tuvalet kağıdı kullanımı: makat bölgesi ameliyatları sonrasında dışkılamayı takiben tuvalet kağıdı ile makat temizliği ciddi tahriş oluşabilir. Bunun yerine su ile veya ıslak mendil ile makatın temizlenmesi yararlı olur.
• Yara iyileşmesi: Her ameliyatta olduğu gibi cerrahi girişim sırasında, ameliyat bölgesinde en az hasar oluşmuş olması yara iyileşmesi açısından çok önemlidir. Yara iyileşmesinde, hastalığın evresi, hastanın yara iyileşmesini geciktirecek şeker hastalığı, böbrek hastalığı, karaciğer hastalığı vb. kronik hastalıklarının varlığı, cerrahın deneyimi, ameliyat bitiminde dokuların canlılığı ve kanlanması gibi birçok faktör etkili olmaktadır. Makat ameliyatları sonrasında özellikle açık yaraların iyileşmesi, 1-2 aylık bir süre alabilmektedir.
• Doktor kontrolü: ameliyatı gerçekleştiren cerrahın önerdiği tarihte (sıklıkla ameliyattan 2-4 hafta sonra) hastanın kontrolünü yaptırması önemlidir, zira herhangi bir sorun belirlenmesi halinde erken dönemde girişim şansı doğar. Yakınmaların çok şiddetli olması durumunda ise, randevu tarihinden önce doktora muayene olmak yararlı olur.
• Spor ve egzersiz: Ameliyat sonrasında yaklaşık dört saat içinde hasta ayağa kaldırılır ve yürütülür. Ağırlık kaldırma (halter, vücut geliştirme, fitness), bisiklete, ata veya motosiklete binmek, plates gibi makatta sürtünmeye neden olabilecek sporlar ve ağır sporlardan ameliyat sonrası dönemde yaralar iyileşene dek kaçınmak gerekir. Bunun yerine, yürüyüş, hafif koşular ve yüzme önerilir. Özellikle, deniz suyunun yara iyileşmesinde ciddi olumlu katkıları vardır.
Ameliyat sonrasında titreme ile yükselen ateş, makatta şiddetli ağrı, makattan şiddetli kanama vb. sorunlar olması durumunda, ameliyatı gerçekleştiren cerraha kontrole gitmek yararlı olacaktır.

Makat ameliyatı olan kişilerde, sonradan makat kanseri gelişir mi?
Makat ameliyatları sonrasında makat kanseri gelişmesi söz konusu değildir. Kanser hastalığı, ameliyat ile hastalara geçen veya bulaşan bir hastalık değildir. Makat kanseri ile hemoroid, makat çatlağı, makat fistülü, makat apsesi vb. hastalıklar arasında herhangi bir ilişki yoktur. Burada önemli olan ayrıntı, makat hastalığı nedeni ile ameliyat geçirecek hastada altta yatan rektum kanseri veya bağırsak kanseri gibi bir sorun olup olmadığının anlaşılmasıdır. Bu ayırım rahatlıkla kolonoskopi ile yapılabilir. Makat hastalıkları içinde direkt olarak makat kanserine neden olma riski olan makat siğilleridir ve bu siğiller sıklıkla cinsel temasla bulaşan HPV (Human Papilloma Virüs) enfeksiyonları sonrasında gelişirler. Makat siğili olan hastaların makat kanseri riski açısından yakın takipte olmalarında yarar vardır. Diğer çok önemli bir nokta ise, yıllardır kendilerinde hemoroid olduğunu sanan bazı hastalarda, yıllar sonrasında rektum kanseri veya makat kanseri belirlenebilmesidir. Bu nedenle, ‘’benim sorunum nasıl olsa basurdur’’ düşüncesi ile doktora başvurmaktan kaçınmak, anlamsız bir davranıştır.